Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

'Başkancı' değil! Başkanlık rejimi!

Hatırlarsanız yaklaşık 15 gün evvel Türkiye'nin önünü açacak modern bir sistem olan başkanlık rejimi ile ilgili art arda iki yazı kaleme almış ve sizlere bu konunun önümüzdeki dönemin ana gündemi olacağını aktarmıştım (http:// www.sabah.com. tr/yazarlar/ yukselir/2015/01/21 /baskanlik-sistemi- ocu-mudur ve http://www.sabah.com.tr/ yazarlar/yukselir/2015/01/22/ keske-bunu-ataturk-yapsaydi).
Yanılmadığım ortaya çıktı.
Kamuoyu günlerdir bu konuyu tartışıyor ve görünen o ki daha da tartışmaya devam edecek.
Özellikle de yaklaşan haziran seçimleri ve sonrası süreçte kamuoyu başkanlık rejimi ile yatacak ve başkanlık rejimi ile kalkacak!
Meseleyi Cumhurbaşkanı Erdoğan veyahut AKP iktidarının gelecek kariyeri açısından okumayı iş edinmiş muhalefet söylemlerine rağmen ben bu konunun masaya yatırılmasından gayet memnunum.
Çünkü biz bu konuda en doğruyu tartışarak, konuşarak ve belki de kavga ederek bulacağız.
Muhalefetin bu rejime şiddetle karşı çıkması kamuoyunun kafasını allak bullak ediyor, doğru... Öyle şeyler anlatılıyor ve öyle argümanlar konuluyor ki ortaya sanırsınız ki Türkiye dünyanın hiçbir yerinde uygulanmayan ve dahi bu güne kadar uygulanmamış yepyeni bir sistemle yönetilmeye çalışılıyor. Oysa bizim de yönetim biçimimiz olan parlamenter sistemden çok daha modern bir sistem olan başkanlık rejimi, dünyanın birçok ülkesinde ve üstelik de dünya devi diyebileceğimiz ülkelerin yönetiminde esas olan sistem.
Fransa gibi yarı başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerin dışında tam başkanlık rejimini benimseyen başta ABD olmak üzere toplam 38 ülke var. Ben şahsen merak ediyorum bu sistemin "Tek Adam"lığı getireceğini iddia eden akademisyen ve siyasilerin ne düşündüğünü...
Madem bu sistem parlamenter sistemin gerisinde ve madem bu sistem demokratikleşmenin önünü kesecek bir rejim o halde ABD ya da diğer ülkelerde neden hâlâ bu sistem geçerliliğini koruyor?
Ayrıca pardon ama kuvvetler ayrılığı ilkesinin kesin ve sert biçimde uygulandığı, başkanın doğrudan halk tarafından seçildiği bir sistem nasıl oluyor da diktatörlüğe eşdeğer oluyor?
Obama diktatör de onu seçen ABD halkı aptal mı? Ha tabii böyle bir soru sorduğunuzda rejime muhalif otoritelerin cevabı hemen şu oluyor: "Türkiye bu rejime geçerse Latin Amerika'da bazı ülkelerde olduğu gibi diktatörlüğe geçiş yapar!"
Kusura bakmasınlar bu otoriteler ama Türkiye eğer geçecekse başkanlık rejimine geçecek.
Tıpkı ABD'de olduğu gibi.
Yani o bahsini ettiğiniz Latin Amerika'daki ülkelerde ya da Türkmenistan'da olduğu gibi bir "Başkancı" sisteme geçmeyecek!
Bir başkan olacak evet ama aynı zamanda o başkanı doğru iş yapması ve yetkilerini suiistimal etmemesi için dört bir yandan kıskaca alacak bir senato da olacak! ABD'de de senatonun onay vermediği ya da desteklemediği hiçbir yasayı ya da uygulamayı hayata geçiremiyor Obama! Örnek "Sağlık Reformu!" Peki neden? Çünkü muhalif otoritelerin söylediğinin aksine başkanlık rejiminde senato çok daha güçlü! Hem bütçeyi, hem kanunları, hem de denetimi yapıyor ve eğer bir yanlış varsa da Başkan'a kök söktürüyor!
Neyse şimdilik noktalıyorum yazımı ama belli ki biz bu konuyu daha çok konuşacağız.
Daha çokkk yazılar yazacağız!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA