Bu tür çocuklara eskiden "şımarık" ve "arsız" denirdi, artık "özgüvenli" deniyor...
Yaptıklarını yapmak ayıp karşılanırdı, sertçe uyarılırdık.
Gençlikte maşallah hiçbir dönemde görülmemiş bir özgüven "patlaması" gözleniyor.
Z kuşağı... Ama azıcık üstüne gidince de bazı gazeteci arkadaşlar mızganıyorlar.
Belki gençlik iddiasında oldukları için, belki de Z kuşağına mal satacakları için (yaptıkları e-ticaret!)
Bu özgüven ileri derecede haddini bilmezlik, küstahlık ve hatta saldırganlık olarak da ortaya çıkıyor.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Moruk ağzıyla "gençlerde saygı kalmadı" falan diye konuşmak istemiyorum, elli yıl önce de bu sefer bizi bununla suçlarlardı... Ama bu patlama çok rahatsız edici ve ileri boyutlara ulaştı.
Aşırı özgüven dönüyor kendilerini vuruyor.
İşte en basit örnek: Maske takmıyorlar!
"Bize bir şey olmaz" kafası kimbilir kaç ocağı daha söndürecek...
Maske takmaları için uyarılınca da "ters yapıyorlarmış"... Terslenmenin argo karşılığı olsa gerek.
Bunu bir tür "başkaldırı" sanıyorlar.
Hani Taksim'de polisle çatışmaya girmenin "zevki" gibi bir şey...
Maskesinin nerede olduğu sorulunca "cebimde ya işte" diyenler var.
Ağzını kapatıp burnunu açıkta bırakanlar var.
Koluna dolayanlar var.
Maske, "burjuva semtlerinde" genellikle yaygın.
Sorun "lumpen semtlerinde" yoğunlaşıyor.
Bu gençlerin bazıları ileri yaşları göremeden ölecekler.
Ama ülkede o kadar çok lumpen var ki, bu bir kayıp mıdır değil midir tartışmasını o gazeteci arkadaşlara bırakalım.
***
Psikopat terörü
Eskiden de yaygın mıydı yoksa ekonomik bunalımlarla mı öne çıktı, emin değilim.
Kadın cinayetleri... Kedi köpek cinayetleri...
Internet abuklamaları...
İliklerimize uzun süre işlemiş "mazoşizm" artık yerini kendi zıddına, "sadizme" bıraktı.
"Korona diye bir şey yok" diyen manyaklar da dolaşıyor ortalıkta.
Dünyanın düz olduğunu, yuvarlak dünyanın bir "şeytan aldatması" olduğunu söyleyen Amerikan psikopatları vardı, bunlardan biri iddiasını kanıtlamak için kendi yaptığı bir roketle gökyüzüne çıkmak isterken beyin üstü yere çakılmıştı...
Şimdi de bir psikopat Berlin'de tarihi eserlere saldırmış.
Psikopat maalesef Türk çıktı.
Hani fıkralarda olduğu gibi...
Burada da onlardan çok var: Kısa saç, pis sakal, bira ve hamburger göbeği, kolsuz tişört, kıçında şort, ayakta terlik.
"Ünlü" oldukları söylenen şarkıcılar bile Nişantaşı'nda ayaklarında terlikle dolaşıyorlar.
Bu yazlık kılık. Kışın da Satanist kukuletası.
Ünlü Bergama Sunağı'na saldırmış, gerekçesi de "orası şeytanın tahtı, orada insanlar kurban ediliyor"...
"Eskiden edilirmiş" dese gene belki birçok cahil inanacak. Hani Ahayalılar'a Aka Türkleri diyen yamyamlar belki takdir ederler.
Üstelik bu sunak "korona canilerinin de merkezi" oluyormuş.
Bu ne özgüven, bu ne bilgi, bu ne kararlılık, bu ne tutarlılık yavrum?
Bu kadarını Kemal Amcan bile sergileyemezdi. Hani var ya, Pişkin Kemal Amca...
Sen istersen yurduna dön de muhalefetin başına geç.
