Doyamadılar...
Oturdukları yerden "ittifak üretmeye" doyamadılar.
Çaresiz kaldıklarını biliyorlar, seçimin önceleri sandıkları gibi "çantada keklik" olmadığı kafalarına dank etti, şimdi bir son umut olarak "Abdullah Gül fikrine" ısınmaya çalışıyorlar.
CHP seçmeni onca hakaret ettiği Abdullah Gül'e "tıpış tıpış" gidip oy versin de gülelim.
Kolunu sallasan ittifaka çarpıyor.
Şimdi HDP de yeni bir ittifak peşindeymiş!
Yok, müttefik CHP değil, İP hiç değil tabii.
Bu ittifak "sol partilerle" yapılacakmış!
Bunun da adı "Demokrasi İttifakı" olacakmış.
DİSK'ten falan da destek isteyeceklermiş.
Sol partilerin, yani sosyalist partilerin o kadar büyük bir kitlesi var ki, oyları o kadar yüksek oranda ki, bu destekle HDP kesin iktidara gelir vallahi.
Bu nasıl bir siyasi zavallılıktır?
O kadar öyledir ki, bu ittifaka katılmayan iki parti var, TKP ile Sol Parti, bunlar da heyetlerle ziyaret edilip kendilerine "bir daha düşünün" denecekmiş...
TKP'yi bir ikna etseler, iktidar garanti! Hatta devrim de garanti.

***

Bu oynanan acıklı güldürünün gerçek amacı ve umarı nedir?
HDP'nin kapatılma ihtimaline karşı tedbir!
Ola ki, seçime az kala kapatılırsa, zırt, o küçük partilerden birine yatay geçiş yapacaklar ve oradan Meclis'e girmeye çalışacaklar. İsimler değişecek ama temel nitelik değişmeyecek.
Peki kendi seçmenleri bunu kabul edecek mi yoksa oylarını belediye seçimlerinde yaptığı gibi CHP'ye mi kaydıracak?
O kaydırdığı aday Abdullah Gül olursa çok güleriz.
Böylece, Ekmeleddin İhsanoğlu'na tıpış tıpış oy vermiş arslan Kemalistler bir tarihi skandala daha imza atmış olurlar.
"Cumhurbaşkanı olamaz" dedikleri ve bunu sağlamak için türlü hokkabazlıklar yapmış oldukları adama cumhurbaşkanı "olsun" diye oy vermek, tarihte misli görülmemiş bir soytarılık olacaktır.
İşte bu nedenle, Kılıçdaroğlu'na mahkûm olacaklar. O da bunu biliyor.

***

Bütün bunlar fena halde kabak tadı verdi, onu da biz biliyoruz.
Çünkü ötmeye çok erken koyuldular.
Her seçimin hemen ertesi günü başlıyor ve beş yıl da gidiyor...
Bu sefer, belediye seçimlerinin sonuçlarıyla da vaktinden çok erken alevlendi.
Yorulduk ve sıkıldık ama "malzeme" çıkıyor işte basına.
Yeni yeni adaylar da bekleriz.
İlhan Kesici kesmedi, Latif Şener hiç uymadı, Celal Şengör'ü aday gösteren zırtapoz bile çıktı.
Şimdi de İlber Ortaylı ortaya atıldı!
O olmazsa Özgür Demirtaş varmış.
Bendeniz de Muazzez İlmiye Çığ'ı aday göstermiştim, hem Atatürkçü, hem olgun kadın.
Nesini beğenmediler yahu?

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz