Aynı zamanda salgın hastalıklar uzmanı (epidemiyolojist) olan Alman politikacı Karl Lauterbach raporu okuduğunda kan beynine sıçradı...
"Her şeyin bir sınırı var" dedi, "kapitalizmin de..." Olay şu...
Alman devleti biyoteknoloji alanında ilginç işler yapan Alman şirketi CureVac'a yapılan "ahlaksız teklif"i öğrendi.
Beyaz Saray şirketin CEO'suna "aşıyı bulduğunuzda kullanım ve satış haklarını ABD'ye devredin" demişti.
Derhal şirketin sahibi devreye sokuldu ve CEO görevden alındı.

***

Anlattığım üç dört günlük olay...
Ortalık bu ve benzeri kulis haberleriyle kaynıyor.
Ama dikkatinizi çekti mi, bilemiyorum...
Almanya bu şokla baş etmeye çalışırken...
Trump, Beyaz Saray'daki basın açıklamasına arkasına Roche şirketini alarak çıktı.
Roche...
Birçok ülkenin bütçesinden daha büyük bütçeye sahip İsviçre merkezli ve buluşlar konusunda çok aktif bir şirket...
Sağlık ve gen teknolojisi alanında dediğim dedikler.
Efendim, test kitleri üretip ABD'deki açığı kapatacakmış falan, geçin bunları!
Roche ve Amerikan devletinin bu işbirliği salgın geçtikten sonraki dönemin en güçlü mimar ve müteahhidi olacaktır.
Komplo teorisi falan da değil...
Açıkça ortada olandan hareket ederek söylüyorum bunları.

***

Dün de yazdım ya...
Virüs sınır tanımıyor.
Ama insanların ve hatta ulus devletlerin durduğu yerden bakarsak...
Kapitalist iştah ve çıkarcılığın bir sınırı olmalı!
Aynı "dünya beşten büyüktür" kampanyasında olduğu gibi bu davada da Türkiye bayraktarlık yapmaktan kaçınmamalı.
Mayamız ve son yıllardaki tecrübelerimiz buna çok uygun.

***

Neden bunları vurguluyorum?
Şundan...
Korku ve panik duygusu kışkırtıldıkça kitleler hegemonların "ahlaksız" ve "benmerkezci" tercihlerini normal kabul etmeye başlayacaklar.
Kaçınılması imkansız bir "yeni veba" tablosu derinleşirse...
Toplumlara "kalan sağlar bizimdir" duygusu egemen olmaya başlar.
Birileri bunu istiyor...
Çok dikkatli olmak gerekiyor.
Öyle bir çağdayız ki, şimdi olmasa yakın bir zamanda merhamet ve adalet anlayışımız çelik ve ateşle sınanacak.

AYNA
Başkasını ve kendini bilirsen, yüz kere savaşsan tehlikeye düşmezsin; başkasını bilmeyip kendini bilirsen bir kazanır bir kaybedersin; ne kendini ne de başkasını bilmezsen, her savaşta tehlikedesin (SUN Zİ / Savaş Sanatı)