Olaylar ağır ağır gelişiyor.
Adım adım planlanıp hazırlanıyor.
Bir ülke, bir kurum, bir mesele, bazen bir virüs...
Biz "birdenbire" başımıza geldiğini sanıyoruz.
Öyle görüp yaşamamız isteniyor bir anlamda.
Mısır'ın hali de bu.
Yedi yıldır Türkiye'ye karşı Doğu Akdeniz'de yeni bir operasyon aygıtı olarak kuruluyor, kurgulanıyor bu ülke.

***

2017'den beri bu köşede ve sosyal medyada Mısır'ın halkını aç bırakma pahasına durmadan silah satın almasındaki tuhaflığı vurguluyorum.
Gemiler, uçaklar, hava savunma sistemleri...
Bunları doğru düzgün kullanacak personelleri var mı, orası çok şüpheli ama askeri depoları tıka basa doldu.
Tatbikat yapmaya doyamıyorlar.
Yeni kurdukları amfibik birlikler bir takım adalara (Kıbrıs Rum Kesimi'ne destek mi?) çıkarma yapıyor mesela...
Libya'dan içeri girip hava tatbikatları yapıyorlar.
Neredeyse her üç ayda bir Yunanistan ve Fransa donanmasıyla birlikte Akdeniz'de devriyeye çıkıyorlar.
Şubat ayında yerdeki Mig-29'larına "fil yürüyüşü" yaptırıp caka satmaya çalışmalarını hiç anmayayım...

***

7 Ocak 2019'da "Mısır ne yapmak istiyor?" başlıklı yazıma şöyle başlamışım...
"Tarihsel bir kör noktamız var sanki...
Mısır'da olup bitenleri görüp fark etmekte geç kalırız.
Mesela 'Osmanlı'nın dağılışı Mısır üzerinden başladı' desek, yanlış olmaz.
Hatta şöyle söylemek gerekir:
Avrupa, Osmanlı'yı sarsıp yıkmaya (Yunan isyanlarıyla birlikte) Mısır'dan başladı."
Bu çerçevede...
Mısır'ın günümüzde özellikle Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi ile kurduğu ilişkiler hiç şüphesiz özel bir anlam taşıyor.

***

Türkiye eski Türkiye değil elbette.
Uluslararası meselelerde aktifiz.
Gelişmelerin üzerimize doğru gelmesini beklemeden üzerine üzerine gidiyoruz.
Ama şu da bir gerçek...
Bir takım odaklar Mısır'a "hadi durma, boyunu posunu göster artık" mesajları göndermeye başladı.
Görüyorsunuz işte...
Sisi'ye "Hafter'e sahip çık, seni bunlar için darbeyle iktidara getirdik, sana bunun için silah verdik!" deniyor.

***

Peki bizim sorunumuz Mısır mı?
Dikkat etmeliyiz, kesin!
Ama bizim içerideki Sisi meftunlarının yanında gerçek Sisi üfürükten tayyare kalır.
Mısır, Yunanistan ve Güney Kıbrıs nerede duruyorsa, ne yazık ki, bizim muhalefet sözcüleri de orada duruyor.
Bu adamlar da birdenbire ortaya çıkmadılar.
Adım adım oralara yerleştirildiler.