Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Virüs Boris’i cezalandırdı ama İsveç rahat!..

Yine mi konu salgın demezsiniz, umarım...
Aslında daha sözün başındayız.
Salgını yaşadık.
Şimdi sıra bu işin arkasını önünü sorgulamaya geldi.
Uzun sürecek.
Birçok şey karanlıkta kalacak yine de...
Ama hem bulaşmaya karşı tedbirlerimizi sürdüreceğiz...
Hem de sorgulayarak gelecekteki benzer gelişmeler karşısında zihinsel/davranışsal donanımımızı güçlendireceğiz.
Başka çare yok!

***

Önce şunda anlaşalım...
Virüs hiç olmamış gibi davranmak ergen işi ve tehlikeli bir eğlence (!) olmaktan öteye gitmiyor.
Tersine...
Ortada "anormal" bir şey varsa...
Bu tam da virüsün gerçekliğinden ve kamu düzenleriyle virüs arasındaki (tabir caizse) "uzlaşma"dan kaynaklanıyor.
Bütün dünyada resmen tasdik edilmiş ve "makbul" sayılmış uzmanların dışında kalanların (Nobelli falan da olsalar) sesleri kısıldı.
Virüsle en ön saflarda savaşmış uzmanlar bile yavaş yavaş işin bilimsel zemini hakkında sosyal medyadan içlerini dökmeye başladılar: "Üç aylık özet... Hiçbir şeyi tam bilmiyoruz... Maske koruyor mu, test sonuçları tam olarak güvenilir mi? Çocuklar üzerinde etkisi ne?"

***

Ama herkes şunun net olarak farkında...
Global salgın (pandemi) devletleri zapturapt altına aldı, buna uymayanları fena hırpaladı; hayatı durdurdu, insanları endişe duygusuna hapsetti.
Global sorunlarla mücadeleyi global kurumlar (Dünya Sağlık Örgütü, IMF, ideal bir global hükümet, vd.) çözer mesajı şimdiden zihinlerde mayalandırıldı.
Sahi bu arada Boris Johnson'a ne oldu?
"Kitle bağışıklığı" yöntemini izlemekte ısrar edince derhal (virüs tarafından) "cezalandırılıp" evine kapatılan Birleşik Krallık Başbakanı'ndan söz ediyorum.
Bunu konuşmanın vakti gelecek mi acaba?

***

Peki "kitle bağışıklığı" yöntemini sonuna kadar uygulayan ve hayatı kapatmayan İsveç'e ne oldu dersiniz?
13 Mart'ta başlayan süreçte önce çok heyecanlanmışlar ve yaşlılar konusunda ciddi hatalar yapmışlardı.
Sonra yavaş yavaş toparlandılar ve bir hafta önce Covid-19 kaynaklı ölümler istatistiğini kapattılar.
Ama şunu unutmayalım: İsveç, dünya sisteminin merkezinde bir ülke değil.
Olaf Palme dönemini hatırlayın. İsveç'e daima siyasal/sosyal konularda "marjinal davranma hakkı" verilmiştir.

***

Sorular çok.
Biriktikçe birikiyor.
Yazıp çizeceğiz.
İşimiz bu...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA