Biz Türkiye olarak Amerikan sınırı boyunca yerleşmiş Meksika'nın uyuşturucu kartellerine silah yardımı yapsak... Bunların adamları ABD'ye uyuşturucu taşırken, sınır boyunca gözlemci kuleleri kurup, hedeflerine sağ salim ulaşmaları için her türlü desteği versek...
Washington'daki Türk Büyükelçisi görevinden ayrılırken basına "Son aylarda uyuşturucu trafiğinde azalma olduğuna dikkat edin" diye, sanki kendisi bu trafiği kontrol ediyormuş gibi demeç verse...
Türkiye nire...
ABD'deki aklı başında adamlar öncelikle "Türkiye nire, bizim Meksika sınırımız nire" diye tepki göstermezler miydi? Sonra da Türkiye'nin bu akıl dışı davranışı karşısında herhalde misillemelere girişirlerdi.
ABD nire...
Peki ama Türkiye'nin Suriye sınırı boyunca PKK/PYD terör oluşumuna silah desteği de vermenin, bizim Meksika'nın uyuşturucu kartellerine silah desteği vermemizden ne farkı vardır?
Ankara'dan ayrılan ABD elçisi giderken "Son dönemde terör saldırılarında azalma yok mu" diye demeç de vermedi mi? Üstelik sözde aynı ittifakın üyesiyiz ve yetmezmiş gibi stratejik ortağız da bu ABD'yle... Bu ortaklığa bağlılığımızı kanıtlamak için Kore'ye asker gönderip şehitler de vermedik mi?
Kafaları çok karışık
Afrin Operasyonu'na sebep olanlardan biri de PKK/PYD terör oluşumu değil mi? Bunlar ABD'nin kendilerini şımartması sonunda, bizim sınırımızda bir devlet kurabileceklerini sandılar. İşin en trajik yanı da, bu oluşumun kendilerini Türkiye'deki Kürt realitesi ile özdeş zannetmeleridir. Daha da trajik olansa, Türkiye'deki bazı Kürt kökenli siyasetçilerin Afrin Operasyonu'nun Kürtlere karşı yapıldığı iddiasını seslendirmeleridir.
Nafile çaba
Örneğin HDP Eşbaşkan Yardımcısı Nadir Yıldırım, HDP'nin tüm il ve ilçe örgütlerine sokağa çıkmaları ve halkı tahrik etmeleri için çağrıda bulunmuş.
Afrin'de operasyonun başladığı saatlerde de HDP'liler, "Savaşa hayır" etiketiyle "Afrin'e saldırı Kürt düşmanlığıdır" yorumunu seslendirmiş. Sabaha kadar HDP'ye yakın isimler ve HDP'li vekiller Afrin operasyonunu "Oradaki Kürt halkına katliam yapılıyor" yalanıyla gölgelemeye çalışmışlar.
Kullanılmak kötüdür
Türkiye'deki Kürtler, yakın tarih boyunca çeşitli Batı devletleri tarafından kullanılmanın acı bedelini ödeyen Ortadoğu Kürtlerinden faklı bir siyasi kaderin sahipleridir. Çoğulcu demokrasi içinde tüm siyasal haklara sahip olmak imkânı varken, bunları temsil ettikleri sanılan bazı HDP'lilerin Kandil üzerinden ABD'ye dayandıklarını sanmaları sonucu başlatılan hendek savaşları sonunda, demokratik süreç kopmamış mıdır?
Bunlar şimdi de Afrin'i kendileri ile özdeş sanmak yanılgısını seslendiriyorlar.
Kısacası kullanılmaktan bıkmamışlar.
