Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kutlamamız gerekiyor. S-400 ve F-35 krizindeki Türkiye'nin konumunu ABD Başkanı Trump'a bütün boyutları ile çok güzel anlatmış. Bundan sonra ABD Başkanı ile ABD derin devletinin ne kadar uyum içinde olduklarını gözlemleyeceğiz. Trump'ın açıklamasını kayda geçirmekte sayısız yarar vardır...
Müttefikimiz
"Savunmaları için S-400'lere ihtiyaçları vardı. Sonrasında Rusya'ya gittiler ve S-400 aldılar. Çünkü benden önceki selefim olan yönetim satın almalarına izin vermedi. Müttefikimiz olmasına rağmen, büyük ordusu olmasına rağmen... Türkiye'nin askerleri son derece güçlü ve İdlib'de birlikte çalışıyoruz.
Obama 'hayır' dedi
Çok iyi anlaşıyoruz Türkiye ile. Hiç adil değildi, Patriot almak istedi ama Obama 'hayır' dedi. Sürekli 'hayır' dediler. Ve savunması için ihtiyacı vardı. Sonra Rusya'ya gittiler, S-400 aldılar. Çünkü Patriot almasına izin vermediler. Benden önceki yönetim bunu satın almasına izin vermedi.
Ve F-35'ler
Bunun o kadar da iyi olmadığını düşünüyorum. Çok para verdiler, anlaşma yapıp aldılar. Bizim ülkemizden gittiler dediler ki "Bunu kullanmanızı istemiyoruz. Bize iyilik yapın, biz size Patriot'ları satacağız." Çok geç, sistem satın alınmıştı. Bu arada 116 tane de F-35 satın aldı. Ve daha da almak istiyorlar. Şimdi de parasını ödediği uçakların teslimatını istiyor.
Türkiye'yi seviyor
Şimdi haber geçecekler, "Son dakika... Trump Türkiye'yi seviyor." Hayır ben ülkenizi seviyorum ama bunu söylemek zorundayım. Erdoğan'a haksızlık edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, biliyorsunuz Rahip Brunson'ı geri verdi. Erdoğan benim bakış açımdan da oldukça çetin biri. Ama ona adaletsiz davranıldığını düşünüyorum. Çünkü Patriot alamazsın dedik ve başka sistem alındıktan sonra fikrimizi değiştirdik. Karmaşık bir konu. Üzerinde çalışıyoruz"
Putin de konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Putin'le yaptığı görüşme de, Trump'la yaptığı görüşme kadar olumluydu. Basın toplantısında, Suriye'de Türkiye ile yapılan işbirliğine ilişkin bir soru karşısında Rusya lideri şunları söyledi: "Türkler'le her gün iletişim kuracak biçimde çalışıyoruz, bu bakımdan onlarla Amerikalılar'la olduğundan çok daha yoğun iletişim içerisindeyiz. Suriye'de olan tüm olayları biliyoruz ve bunların kökenini birlikte bulmaya çalışıyoruz."
