Yerli İHA/SİHA üretiyorsun, İsrail'in HERON'larına kucak açanlar "aile üyeleri yaptı" diye ortalığı ayağa kaldırıyor.
Yerli tank üretmeye başlıyorsun, "fabrika peşkeş çekiliyor" diye saldırıyorlar.
Yerli savunma ve silah sistemleri geliştiriyorsun, "Aselsan'da tarikatçı kadro var" diye başarıyı gölgelemeye çalışıyorlar.
Bu tayfa yerli otomobili alkışlar mı hiç!
Yerli otomobil ete kemiğe bürününce başladılar tezvirata... Tıpkı, Devrim otomobiline yaptıkları gibi...
"Bizden bir şey olmaz, biz bir şey yapamayız, Türkler araba yapamaz" diyenler o gün de vardı.
O dönemde Türkiye'de bu hayali kuran genç, parlak beyinler otomobili üretse de ülkenin gelişmesini, kendi ayakları üzerinde durmasını istemeyenler bu işi engelledi.
Bugün de onların torunları aynı görev için arz-ı endam etmişler!

***

"Fabrikası olmayan otomobil", "Dizaynı yurtdışında yapıldı", "Bu nasıl yerli otomobil?" diyerek saldırıyorlar.
Halbuki, bir otomobil üreteceksen, tasarım ve dizayn önce gelir.
Sonra otomobil üreteceğin yeri belirlersin. Üretim bandını yerleştirirsin.
İşe başlarsın. Yerli otomobilde de prosedür böyle işledi. Cuma günü Bursa-Gebze-Kocaeli üçgenindeki alana kurulacak akıllı fabrikanın detaylarını Başkan Recep Tayyip Erdoğan açıklayacak. Prototip de Türkiye'de atölye olmadığı için İtalya'da, Türk mühendislerinin direktifleriyle üretildi.
Ama bunları bilseler de o güruh için durum değişmez.
Çünkü, onlar öğrenilmiş çaresizlik girdabında debeleniyorlar.
Başarısızlığı kökten kabulleniyorlar.
Engel olmasa da başarılı olunabileceğine inanmıyorlar.
Ne diyeyim, Allah onlara yardım etsin...
Gelelim yerli otomobilin ismine...
Dün epey kulis yaptım. Kimse ser verip sır vermiyor. Sanırım, cuma günü öğreneceğiz.
Bana sorarsanız, yerli otoya "OTTOMAN" adı yakışır.