Türkiye'nin en iyi haber sitesi
DİLEK GÜNGÖR

Kirli paraya fren...

Biliyorsunuz, Ağustos 2018'de tarihin en büyük kur saldırısını yaşadık. Yetmedi seçimlerden önce iki finansal saldırıya daha maruz kaldık. Türkiye, o dönemde ilk kez bir şey denedi. TL'nin değer kaybetmesine oynayanların top sahasına girip, ellerinde TL olmadan parayı açığa satarak manipülasyon girişiminde bulunanlara iyi bir ders verdi.
Kirli swap alanında TL'yle oynamaya kalkanlara verilen cezanın sonucu ne oldu?
Hatırlayın, yurtdışıyla yapılan kirli swap işlemleri 180 milyar TL'yken, bu hamleler sonucunda 1 yılda hacim üçte bire düşerek 60 milyar TL seviyelerine indi. 500 milyar TL'yi bulan toplam yurtdışı swap hacmi neredeyse yarısına düştü. 70 milyar TL civarında olan yurtiçi swap piyasası hacmi yalnızca bir yılda iki katını geçerek 150 milyar TL seviyesine geldi.
Mücadele bununla sınırlı kalmadı. TL swap işlemlerinin, Londra'da değil, BİST çatısı altında gerçekleşmesi için adımlar atıldı. Böylece, milli bağımsızlığın ilk ayağı olan Türk Lirası işlemlerinin faizinin ülke içinde belirlenmesi adımı önemli ölçüde tamamlandı.
Şimdi BDDK, Londra'da elinde TL fazlası olan bankaların swap limitlerini kıstı. Arkasından Merkez Bankası 8 Ağustos'tan beri ilk kez döviz karşılığı TL swap ihalesi açtı. 1 milyar dolarlık 3 aylık döviz karşılığı TL swap ihalesine 2.04 milyar dolar teklif geldi.
Farkındayım, iki meselede epeyce teknik... Ama herkes anlamadan dinlemeden yorum yapıyor. BDDK'nın ne yapmaya çalıştığını özetleyeyim...
TL'de kısa pozisyon almayı zorlaştırıyor, sınırlandırıyor. Yani esasında Londra'da elinde TL olanlara "kısa vadeli manipülatif bir hareket yapma" diyor. Zira, Londra'daki tezgahüstü piyasada ne kadar TL olduğunu bilmiyoruz. 30 milyar dolar karşılığı mı? 40 milyar dolar karşılığı mı?
Öyle ya...
Gelsinler ellerindeki TL'yi burada borsaya, tahvile uzun vadeli yatırsınlar...
Kısacası, alınan kararı TL işlemleri için doğrudan bir kısıt olarak algılamak doğru mu derseniz..
Bence değil...
BDDK işlemleri farklı vadelere yönlendirmeye çalışıyor.
Niye mi?
Çünkü, bu işlemler kısa vadeli olduğunda finansal değişkenler üzerinde önemli oynaklık yaratıyor.
Farklı vadelere yayılırsa oynaklık azalıyor. Bankaların türev işlemlerinin uzun vadeye yayılmasının istenmesi, finansal istikrarı destekleyici makro ihtiyati bir araç...
Türk bankaları da Londra'da swap piyasasından ilgili vadede likidite temin edemezse BIST ve TCMB bünyesindeki swap piyasasına yönelmiş olacak

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA