İnsanoğlunun en büyük kabuslarından biridir: Ya uzaylılar bir gün dünyayı istila ederlerse?
National Geographic kanalında izlediğim Uzaylı İstilası adlı belgesel de bu konuyu işliyordu.
Gemilerden inen mekanik canavarlar, ışın toplarıyla binaları yerle bir ediyordu. Daha küçük çaptaki toplayıcı gemiler ise ormanların üzerinde dolaşarak istilacıların ihtiyaç duydukları klorofili temin etmek için ağaçları ışınlıyorlardı.
Yapım buraya kadar 'bilim- kurgu tatları' içerirken; o andan itibaren işin 'belgesel' kısmı başladı.
Meğer ABD; uzaylı istilasına karşı koymak için Pentagon'da bir planı hazır tutuyormuş. Hem de öyle sadece A ve B planından ibaret bir proje değil.
Tam 7 ayrı plandan oluşan bir direniş uygulaması
Önce hava kuvvetleri saldırıya geçiyor. Sonra denizaltılardan nükleer füzeler ateşleniyor. Ardından dört aşamalı gerilla savaşı başlıyor. Toplama gemilerinin klorofil temin etmek için gövdelerine aldığı ağaçlara patlayıcılar yerleştiriliyor. Planın son bölümü ise topyekün bir intihar saldırısından oluşuyor. Vücutlarına patlayıcılar bağlayan gönüllüler, uçan balonlarla yükselip uzay gemilerine saldırıyor ve onları kaçırıyorlar.
Balonla uzaylılara saldırmak mı? Vallahi bu kadarını Dünyayı Kurtaran Adam'da Cüneyt Arkın bile düşünememişti!