Cinsellik hepimizin içinde yaradır. Kadın cinsellikten utanıyor; cinselliği yaşamak için, buna aşk kılıfını giydirmek zorunda kalıyor. Gerçekten aşık olmadan evleniyor.
Milyonlarca insan; hevesi, tutkuyu aşk zannettiğinden, yaşı geldiğinden, öyle gerektiğinden, ailesi istediğinden evleniyor.
Ölümle barışamayan, yaşamla barışamaz. Ayrılıkla barışamayan, ilişkiyle barışamaz. Her ilişki bitebilir ama biten ilişkiler kabul edilemiyor.
Bitmiş ilişkiyi sürdürmeye çalışmak, iki tarafın birbirini öldürmeye başlamasıdır.
Sorunlu, birbirini yiyen, sevgisiz bir ailenin çocuğu olmak, boşanmış bir ailenin çocuğu olmaktan daha iyi değildir.
2016'daki aldatma oranları; erkek yüzde 44, kadın yüzde 56... Kadın daha çok aldatıyor. Özellikle internetteki okey ve Kelimelik gibi oyunlar aracılığıyla.
Erkekler evdeki kadını garanti görmemeli; onun da sevgiye, ilgiye ihtiyacı var, fanteziler, hayalleri var.
Sevgilinin cep telefonunu karıştırırken kendine sor, 'Ben niye kendimi bu kadar değersiz görüyorum?' diye.
'Ben senin için her şeyimi verdim' diyorlar, vermeseydin. Kendinden eksilterek verdiğin hiçbir şeyin kıymeti yok.
Bir elmanın iki yarısı olmayalım; iki elma olarak yan yana duralım.
İlişkilerde, yılda iki kere ayrı tatil yapmak lazım. Biraz alan, nefes ve özlemek şart.
Eğer 'öteki kadın/adam' durumuna düştüyseniz ve gelecek beklentiniz varsa, o ilişkide limit üç aydır. Eğer seni seviyorsa, üç ayda o adam sana gelir. Gelmiyorsa, bahaneler sıralıyorsa, sana hiçbir zaman gelmeyecektir.
Yasak ilişkiler çok güzeldir çünkü limitlidir. Mesela adamın gaz çıkardığını hiçbir zaman görmezsin. Aynı eve girince işler değişir.
Doğru partner bulmanın formülü yok. Olduğun gibi olabildiğin zaman, karşındaki doğru insandır.