Limak Holding'in, dünya futbolunun simge takımlarından Bercelona'nın stadını yıkıp-yeniden inşa edeceği haberini okuduğumda aklıma ilk gelen, Nihat Özdemir'in Türk müteahhitlik firmalarının uluslararası rekabette nasıl fark atacaklarına ilişkin öngörüsü oldu. Zira Limak Holding Onursal Başkanı Nihat Özdemir, çok değil bundan sadece bir ay önce (8 Aralık 2022) SABAH'ın, Apara ile gerçekleştirdiği 2023 Zirvesi ve Para Sohbetleri'ndeki konuşmasında, Türk müteahhitlik firmalarının son yıllarda mega-altyapı projelerinde elde ettiği deneyimi artık uluslararası platformlara taşımaya başladığına işaret etmişti. Özdemir'in sözleri aynen şöyleydi: "Son 20 yılda Yap-İşlet- Devret modeliyle Türkiye'nin mega altyapı projelerini inşa eden şirketler, önemli yetenekler kazandılar. Tıpkı yurtdışında iş yapan Türk müteahhitlik firmaları gibi altyapı şirketleri de uluslararası birer markaya dönüştüler. Dolayısıyla Türkiye olarak artık dünyada altyapıda da Japonya, İspanya ve İtalya ile yarışır hale geldik. Türkiye'nin kilit projelerini tamamlamasıyla birlikte önümüzdeki dönemde Türk şirketleri çeşitli ülkelerdeki altyapı ihalelerine daha çok katılacaklar ve uluslararası rekabette daha da öne çıktıklarını göreceğiz."
Özdemir bu sözleri, süreci devam eden Barcelona ihalesiyle ilgili mi söyledi bilinmez ama hemen ardından Limak'ın son derece prestijli bir uluslararası projeyi kazanması bu öngörüyü daha da temellendirmiş oldu.
Bildiğim kadarıyla, Barcelona'nın Nou Camp Stadı'nın kısım kısım yıkılıp yeniden yapılması konusunda Limak, kulüple bir yıldır temas halindeydi. Ve hatta aralarında 2 de İspanyol firma olmak üzere 5 firmanın daha da uzun süredir bu proje için yarıştığını biliyorum. Kulübün yönetim kurulunun, projeyle ilgili nihayet bir karara vardığını, Barcelona Kulübü'nün Başkan Yardımcısı Elena Fort duyurdu. Üstelik Limak'a ve yaptığı işlere de övgüler dizerek. Limak'ı 'dünyanın en iyi inşaat şirketlerinden biri olarak' niteleyen Fort, "Yenilenme projesini 'en iyi fiyata, en kısa zamanda bitirme' taahhüdü veren Türk şirketi Limak'ın gerçekleştirmesine yönetim kurulu oybirliği ile karar verdi" ifadesini kullandı. Fort, bununla da kalmayıp Limak'ın Türkiye'deki projelerine değindi. Özellikle İstanbul Havalimanı ile ilgili ifadesi ilgimi çekti. Fort'un seçtiği ifadeler tam olarak şöyleydi: "Dünyanın en iyi havalimanı İstanbul Havalimanı'nı da inşa eden Limak, projenin tamamlanma süresine ilişkin garanti verdi."
yenilenme projesinin maliyetinin bir milyar Euro'dan biraz düşük olduğu tahmin ediliyor. Kulübün finansman için tahvil ihracı dahil çeşitli enstrümanlarla finansal piyasalardan kaynak bulması bekleniyor. Yabancı basında yer alan birkaç haberde, Limak'ın projesinde stadın enerjisinin çatıya konulacak güneş panelleriyle sağlanmasının planlandığı bilgisine rastladım. Anlaşılan Limak enerji sektöründeki deneyimini de bu projeye taşıyacak. Barcelona'nın açıklamasının hemen ertesi günü Nihat Özdemir ve Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir ile Limak Flarmoni Orkestrası'nın AKM'deki konseri öncesinde bir süre sohbet ettim. Her iki isim de uzun zamandır üzerinde çalıştıkları projenin olumlu sonuçlanmasından mutluydular elbette. Konuyla ilgili iletişimi sadece Barcelona Kulübü'nün yaptığının altını çizmekle yetindiler.
Futbolu hele de uluslararası futbol camiasını çok yakından takip etmesem de Barcelona gibi bir takımın stadında bir Türk şirketinin imzasının olmasının anlam ve önemini tahmin edebiliyorum. Kim ne dersin büyük bir prestij. Ve daha da önemlisi, önümüzdeki dönemde bunun gibi altyapı deneyimini dünyaya taşıyarak prestijli projeleri kazanan Türk şirketlerinin adını daha sık duyacağımızın habercisi.
