Son yerel seçimlerde büyükşehirleri alarak moral bulan muhalefet Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni tartışmaya açtı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu daha somut bir adım atarak parlamenter sisteme dönüş için referanduma gidilmesini teklif etti.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in dün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı toplantının ardından yaptığı şu açıklama ise, iktidar cephesinin en fazla revizyondan yana olduğunu gösteriyor:
"Yeni bir sistem hayata geçti.
Bürokrasinin çeşitli noktalarında sisteme uyum sağlayamama söz konusuysa bunlar tespit edilecek. Çeşitli noktalarda vatandaşa hizmet götürme konusunda yeterli performans göremediğimiz konular güncellenecek. Bunların hepsi masaya yatırılıp, bunun bir röntgeni, MR'ı çekilecek. Önemli olan burada hizmetin hızlı gitmesi"

*** Konu teknik bir tartışma. Zaten Türkiye de yeni hükümet modeline, yönetimde istikrarı sağlayarak icraat performansını artırmak gibi yalın bir hedefle geçti.
Bu yeni sistemde meşruiyetini 50+1'i ile sağlayan iktidar daha hızlı hareket edebiliyor.
Dolayısıyla seçmenin onayının ardından henüz birinci yılını dolduran sistemin uyumu için kapsamlı bir tartışma yürütülmesi önemli.
Sistemin öngörülen ve vaat edilen performansını artırmak için gerekli reformlar, revizyonlar da bir an önce yapılmalı.
Örneğin, yeni modelde tesis edilen kimi mekanizmaların, parlamenter sistemin icraatı etkisiz ya da verimsiz kılan işlevini devralma riski bu konuda önemli bir başlık. *** Bu geçiş sürecinde, yeni hükümet modelinin işleyişine yönelik somut örnekler üzerinden eleştirilerini sıralayacak bir muhalefete ne kadar ihtiyaç duyduğumuz ortada.
Seçim sonrası eski sisteme dönüş için referandum teklif edecek kadar hevesli görünen mevcut muhalefetimiz ise ne yazık ki bu gerçekçi perspektifin çok uzağında.
Hâlâ konuyu, rejim tartışması gibi sığ ve paranoyakça bir zeminde yürütmekte ısrarcılar. Ne zaman ağızlarını açsalar, yeni modelin ülkeyi Cumhuriyet'in kuruluş ilkelerinden uzaklaştırdığını söylüyorlar.
Belli ki, Cumhuriyet'in kuruluş sürecinde ülkenin parlamenter bir demokrasiyle falan yönetildiğini sanıyorlar.
Acaba, "Türk tipi" diyerek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni eleştirken terk ettiğimiz parlamenter modelin e tipi olduğunu sanıyorlardır?
50+1'i dayatan yeni sistemin muhalefete, 1950'de çok partili hayata geçtiğimizden beri alamadıkları iktidarı yakalama olasılığı verdiğini hiç anlamadıklarıysa kesin.
Bahsettikleri iktidar korkusu böyle bir şey olsa gerek!