Ekonomide kamunun ağırlığı "taşınamaz" boyutlarda iken bütçedeki yatırım ve istihdam hedefleri çok daha önemliydi. Bütçeye bakar, bir sonraki yılda büyüme ve işsizliğin ne yönde seyredeceğine dair nispeten isabetli tahminde bulunabilirdiniz.
Bugün ekonomideki kamu ağırlığı düşük ve giderek geriliyor. Ekonomide kamu için zorunlu, özel sektör için yol gösterici "örnek" adımlardan söz edemiyoruz. Kamu, düzenleyici kurumlarıyla serbest piyasanın sağlıklı işlemesine yardım ediyor; o kadar... 2015 yılı Bütçe Tasarısı bize "mali disiplinin süreceği" niyetini anlatıyor. Büyümeye dair tek veri, Maliye Bakanı'nın "% 3-4 büyümeye razı değiliz" beyanı... Biz de razı değiliz de bütçede büyümeyi hızlandıracak "yeni öykü" nedir, onu göremiyoruz.
Bakanın beyanından anladığım, yüksek büyüme patikasına girebilmek için çok kapsamlı mikro düzeyde reform yapılması gereğidir. Peki, bu nasıl olacak? Bütçenin önceliği, tıpkı Orta Vadeli Program gibi "enflasyon" olunca, mali disiplin ön plana çıkıyor.
Mali disiplin gereklidir ama bütçe için yeterli değildir. Yeter şart, yatırım ortamını iyileştirecek reformları Maliye'nin kendi bünyesinde yapması, idari reform gerçekleştirmesidir.
Bilişim teknolojileri devriminden sonra Maliye'nin kayıtdışını tarihe gömeceğini umduk; fena halde yanıldık. Vergiyi hâlâ yakalayabildiklerinden alıyorlar.
Bakanın zikrettiği mikro düzeyli reformları bizzat kendi üzerinde denemesini öneriyorum. Yatırım ortamını iyileştirme adına vergide indirim ile vergi gelirini artırmanın eşanlı yöntemi, ödemeyenlerden alıp ödeyeni rahatlatmak olmalıdır. Bütçe bir sonraki yıla dair niyet mektubudur.
Madem bakan "% 3-4 büyüme"nin yetmeyeceğini söylüyor, bütçenin hangi faslında yüksek büyüme niyetini sergilediğini de açıklamasını talep ediyorum.