Türkiye'nin küresel itibarını yıkmaya yönelik saldırıları hızlandıran darbeci FETÖ haydutlarının dışarıdaki uzantıları, terör örgütü PKK ile ortak hedefe finans sistemimizi koymuş durumda...
Küresel krizde Türkiye'yi pozitif ayrıştıran, 15 Temmuz işgal girişimine ekonominin karşı koymasına yardım eden Türk bankaları, bu iki şer odağının saldırılarıyla karşı karşıya...
Bu durum finansçılarımıza yeni sorumluluklar yüklüyor. 15 Temmuz'un ardından Türk Lirası'nı korumaya yönelik adımları, bu hafta başlatılan "ekonomiye faiz indirim ve kredi desteği" izlemişti.
PKK ve FETÖ'nün darbe girişimine işgal kalkışmasına karşı duran ekonomimizi zayıflatmak için çok kapsamlı algı operasyonları planlandığını öğrendik. Moody's not indiriminin etkisiz kalması ardından harekete geçen FETÖ'cüler, finansal gücümüzün güvenilirliğini karalamaya başladı bile.
Yapılacak olan, finans sektörümüzün tepe yöneticilerinin bu saldırılara karşı eylem planı şekillendirmeleri ve bir an önce uygulamaya koymalarıdır. Daha önce Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş başkanlığında kurulan Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü, finansçılarımızın yurtdışında vereceği muhtemel "algı düzeltme ve iftiralara karşı koyma" mücadelesine yardım etmelidir.
Almanya, Belçika ve Fransa'da zemin bulmaya çalışan FETÖ ve PKK algı kirletici birimlerine karşı, bu ülkelerden başlayarak İngiltere, ABD gibi ülkelerde, lobicilik dâhil konferans veya paneller düzenleyerek veya uluslararası toplantılara katılarak, karar vericileri ve medyayı doğru bilgilendirmek gerekiyor.
Sabah Yazarlar Kulübü olarak İngiliz Parlamentosu'nda bunu gördük. Bize söylenen, "bunları bilmiyorduk, önyargılarla dolu olduğumuzu anladık" oldu. Türk bankalarına yönelik algı saldırısı da bizzat finansçılarımız tarafından ekonomi diplomasisi ile bertaraf edilebilir.