Enerji piyasasında hem oyunun kuralı değişti, hem de oyuncular... Sahnede Çin, Hindistan ve Güney Kore kaldı. Petrolde üretimin adresi Rusya ve Körfez... Herşeye rağmen hâlâ en yüksek alıcı batı. Üreticiler ne yapsın? Batıya petrol ve doğalgaz satmaya çalışıyor. O yüzden batıdan yansıyan tahminler önemli.
* ABD Enerji Bakanlığı, 2011'de petrol için 86 dolar fiyat tahmininde bulunuyor.
* OPEC'in öngörüsü 2010-2020 arasında 75-85 dolar.
* Uluslararası Enerji Ajansı ise petrol fiyatlarının 80-85 dolar bandında salınacağını düşünüyor. Ancak İran krizi ve Kuzey Kore gerilimi, piyasayı etkiliyor. Spekülatörler işbaşında. Manipülasyoncular pusuda.
Uzmanlara göre, bu durumda fiyatlar yukarı tırmanır.

Peki, cari açığı 40 milyar dolar olan Türkiye, ne yapar?
2011 bütçesinde enerji faturamız 30 milyar dolar. Petrol Sanayicileri Derneği, "Ham petrol, petrol ve akaryakıt ürünlerinin 2010 faturası, 16-17 milyar doları bulur" diyor. Yılda 30 milyon ton ham petrol ve akaryakıt ürünü tüketiyoruz, yüzde 95'i ise ithal. Şu an Tüpraş, yüzde 65 kapasite ile çalışıyor. Eski parlak günler geride kalmış.
2010'da doğalgaza 8, kömüre 5, LPG'ye de 3 milyar dolar harcadık.
Toplam enerji faturamız 33 milyar doları geçecek. Diyeceğimiz şu:
Hazine, yıllardır başlangıç yatırımını çok yüksek bulduğu için Yenilenebilir Enerji Tasarı'sına muhalefet yapıyor. Tasarı yine Meclis'e geldi. Sonucunu göreceğiz...