Bilim adamlarının çığlığı ne yazık ki bu konuda somut bir adım atmaya yetmiyor. İstanbul'da 'Deprem Şurası' düzenlendi. Olay bütün boyutlarıyla masaya yatırıldı.
Peki hayatımızı etkileyen hangi somut adım atıldı? Deprem riski taşıyan Tuzla'dan Maltepe'ye, Zeytinburnu'ndan Bakırköy'e ve Avcılar'a devlet olarak, İstanbul yönetimi olarak neler yapıldı? 'Marmara Depremi'nin simgesel ismi Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara hâlâ İstanbul'un önemli noktalarında devlet olarak hiçbir şey yapılmadığından sözedip duruyor. Sadece evlerimiz değil, başta hastaneler olmak üzere kamu binaları, köprüler, viyadükler konusunda neler yapılıyor? Son yaşanan Güney Asya felâketi ve Çanakkale'de denizin çekilmesi İstanbullular'ı sadece korkutuyor. Korkmak dışında elimizden hiçbir şey gelmiyor. 'Kentsel Dönüşüm Projeleri'nden söz ediliyor. Ama hâlâ Avcılar'da kayan bir mahallenin sorunu çözülemiyor.
İstanbul yönetimi bu konularda artık somut bir adım atmalı. Deprem üzerinden reklam panoları elde etmek gerekçesiyle, mahallelere konulan deprem konteynerlerini bile hırsızlara kaptırdık.
Yani felâket kapımızı çaldığında çöken binalardan kurtulmak için 'kazma-kürek' bile bulamayacağız.
Ve biz bu koşullarda AB'ye girecek İstanbul'u hazırlayacağız. Kim inanır?