Bayern Münih 2007-2008 sezonuna Hitzfeld yönetiminde start veriyor. Sezon bittiğinde Hitzfeld'li Bayern hem lig hem de Almanya Kupası'nı kazanıyor. Tarih 11 Ocak 2008.. Bayern yönetimi Hitzfeld takımın başında olmasına rağmen şu açıklamayı yapıyor: "2008-2009 sezonunda takımımızı Jürgen Klinsman çalıştıracak.." Klinsman 12 Temmuz'da imza atıp Bayern'in başına geçiyor. Bayern'i şampiyon yapan Hitzfeld görevden ayrılıyor. Düne gidelim.. Bayern, Jupp Heynckes ile 2012-2013 sezonunda hem lig şampiyonu oluyor. Hem Almanya Kupası'nı kazanıyor. Hem de Şampiyonlar Ligi Kupası'nı kaldırıyor..

FATİH TERİM'İN BIRAKTIĞI MİRASLA...
Bayern Münih yönetimi, Barcelona'dan ayrılan Pep Gouardiola ile 16 Ocak'ta "Söz" kesiyor.. Ve Pep, 27 Haziran'da Bayern'e imza atıyor.. Üç kupalı Heynckes gidiyor, Pep geliyor.. Bayern yönetimi iki kez şampiyon olmuş hocayı gönderip, yerlerine ne yapacakları bilinmeyen hocaları getiriyor.. Doğrudur ya da yanlıştır ama bu bir yönetim anlayışıdır.
2000'de UEFA Kupası'nı kazanan Galatasaray'ın hocası Fatih Terim Fiorentina'ya gidiyor, yerine Başkan Faruk Süren ve yönetimi Mircea Lucescu'yu getiriyor. 4 yıl şampiyon olan kadroyu Lucescu şampiyon yapamıyor ama Terim'in bıraktığı mirasla Süper Kupa'yı kazanıyor, Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynuyor. Lucescu ikinci yılında çoğu kiralık oyuncularla, Mehmet Cansun'la başladığı sezonu rahmetli Özhan Canaydın'la şampiyon olarak tamamlıyor. Canaydın tıpkı Bayern yönetimi gibi Lucescu'yu gönderip, 21 Ocak'ta bana özel olarak söylemişti "Gönüllerdeki teknik direktör" tanımlamasıyla Fatih Terim'i Galatasaray'ın başına getiriyor..

YÖNETİMİ DEĞİŞTİRMEK GÜÇ SARHOŞLUĞU
Ünal Aysal Mayıs 2011'de rekor sayılacak bir oyla (2998) Galatasaray'ın Başkanı oluyor.. Göreve yönetimin çoğunluk kararıyla Fatih Terim'i getiriyor. Terim 1 Temmuz'da Ali Dürüst'ün eşlik ettiği törende G.Saray'a imzayı basıyor. Aysal-Terim birlikteliği G.Saray'ın iki yıl üst üste şampiyon olmasını sağlıyor. İki Süper Kupa kazanılıyor. Taraftarın özlemini duyduğu Avrupa'da Terim'li G.Saray çeyrek final oynuyor.
Başkan Ünal Aysal camianın ve yönetimin kuruluna seçtiği isimlerin gücüyle Başkanlık koltuğuna oturuyor. İki şampiyonluktan sonra koltuktan aldığı güçle seçime gidip ekibini değiştiriyor. Akıl verenler, yanlışa "Dur" diyenler gidiyor, "Haklısınız Başkan" diyen daha mülayim isimler yönetime giriyor.. Aysal'ın üç yıl seçilmiş ve şampiyon olmuş yönetimini iki yılın sonunda değiştirmesi tamamen "Kurumsallık" değil tamamen güç sarhoşluğudur. Bu seçim hem gereksizdi hem de Aysal'a seçim kazandıran isimlere ayıp ve saygısızlık oldu. Camiada şimdi Aysal'a karşı ciddi bir kırgınlık ve öfke var.. Burası Galatasaray.. Rüzgarın ne zaman, nereden nasıl eseceğini göreceğiz. Galatasaray Kulübü üyeleri Haziran'da Aysal'ı tekrar göreve getirdi. Sayın Aysal'ın ikinci kez göreve geldiğinde takımı iki yıl şampiyon yapmış Fatih Terim'i değiştirme hakkı vardı. Tıpkı Bayern yönetimi gibi davranabilirdi.

MANCİNİ "ARA SICAK" GİBİ
Başkan Aysal sezona hiç sevmediği ve göreve gelişine "Kerhen" destek verdiği Terim'le sezona da başlamayabilirdi. Hatta "İtalyan ekolü" Mancini'yi sezon başı getirseydi daha mantıklı olurdu. Çünkü bu takımı Terim kurdu, değişimi Terim yaptı. Başarılar Terim'le kazanıldı. Galatasaray ilk yarı sonuna kadar olur da kötü giderse Mancini'yi suçlamak haksızlık olur. Çünkü bu takım Mancini'nin değil Terim'in takımı. Devre arasında Mancini büyük ölçüde transfer isteyecektir. Galatasaray nerden baksan 50 milyon euro harcayacaktır. Bir dere ya başından ya da sonundan islah edilir. Ortasından islah etmeye kalkarsanız etrafı sel basar.. Mancini'yi "Ara sıcak" gibi takımın baş-ı na getirmek sorunlara çözüm üretmez. Yönetimin Mancini'yi tercih zamanlaması "Amatör Kurumsallık"tır..

AKLIN YOLU BİR
TFF'nin 6+0+4 kararına Süper Lig'de 17 kulüp karşı çıkmış sadece Fenerbahçe ve hocası Ersun Yanal, "Karar doğru" demişti.. Ben de bu kararın kulüplere zarar vereceğini tribünde oturtulacak yabancıların sorun yaratacağı gibi asla kendilerini hazır tutmayacağını söylemiştim. Hatta en çok Galataaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzon'un olumsuz etkileneceğini belirtmiştim. Bu düşünceme Fenerbahçe taraftarları tepki göstermişti.

'YABANCI SINIRI OLMAZ'
Çok sevdiğim ve büyük saygı duyduğum değerli büyüğüm Fenerbahçe Başkanvekili Abdullah Kiğılı beni doğrular şu açıklamayı yaptı: "Dünya kulübü olma yolunda yabancı sınırlaması saçmalıktır.. Fenerbahçe'yi eleyen Arsenal'in 22 futbolcusu yabancı. Ve Arsenal bir dünya markası kulüp. Siz dünya markası olacaksınız yabancı sınırı zararlıdır.. Yazık 4 futbolcu TFF'nin anlamsız kararı yüzünden tribünde oturuyor. TFF'nin bu yanlışı süratle değiştirmesi gerekiyor.. Eğer Avrupa'da ve dünyada söz sahibi olmak istiyorsanız yabancı sınırı olmaz." Bu işler "tazıya tut, tavşana kaç" mantığıyla yürümez. Yaşamak ve görmek gerekir. Abdullah ağabey de, Ersun Hoca'nın yaşadığı zorlukları gördüğü ve yaşadığı için sonunda doğruyu açıkladı.