BEN Stiller'den pek hoşlandığımı söyleyemem.. Filme nihayet üçüncü haftasında gitmem biraz da bu sebepten.. Ama Şıpsevdi aşk üzerine şirin bir komedi çıktı ..
Filmi tavsiye eden karşı cinsten arkadaşım "Ama ben adamın tavrını beğenmedim" dedi..
Dediği şu..
Ben Stiller 40'ı aşmış müzmin bekâr.. Ama öyle kadın peşinde özgür kalmak için bekar kalanlardan değil.. Aradığını bulamamış, ondan.. Başta babası, mahalle baskısıyla, yeni tanıştığı bir kızla hızla evlenip balayına çıkıyor.. Ama daha yolda, karısını aslında hiç tanımadığını, nasıl yanlış yaptığını anlamaya başlıyor. Bu arada da, yıllanmış nişanlısından ayrılan bir başka kızla tanışıyor.. Onunla çok daha uyuştukları açık.. Hoşlanıyor. Tutuluyor.. Ama kız evli olduğunu öğrenince çekip gidiyor, hemen eski nişanlısıyla evleniyor.. Bizim 40'lık delikanlı da yeni bir sevgili buluyor, falan filan..
Karşı cinsten arkadaşım (Kız arkadaşım lafının anlamı değişti, nasıl ifade etsem peki) Ben Stiller'in sevgilisi evlenir evlenmez başkasını bulmasına kızmış.. "Tam filmin adı.. Şıpsevdi" diyor..
Oysa değil.. Adamın hayatında kadın yok, babası ve dostları beynini yıkamasa kolay kolay olacağı da yok.. Acı deneyi de ona gösteriyor ki, aşk şıpın işi olmaz.. Uzun süre bir arada yaşayacaksın.. İyi tanıyacaksın.. Şimdi bu adama "Şıpsevdi" denir mi?..
"Peki nedir o hemen bulduğu yeni sevgili.."
"Tutkun olduğu kız evlenince, kederini unutmak için yeni birine sarılma" dedim.. "Peki adama kızıyorsun da, sevdiği adamın evli olduğunu öğrenir öğrenmez yıllarca beraber yaşayıp da 'Bununla olmaz' diye terk ettiği erkekle hemen evlenen kızın yaptığı doğru mu geliyor sana" diye sordum..
Yanıt yok..
Vakit geçirmek için bire bir.. Hele sevgilinizle giderseniz, bitince iyi bir sohbet konusu da olur.. Dördüncü haftasına da girdi..