Kime mi ihanet?.
Bu gazetenin en lezzetli yazarı Ahmet Örs'e.. Ahmet Örs gurmedir. Gerçek gurme.. Lezzet üzerine yazar ve de müthiş lezzetli yazar, okumaya doyamazsınız.
Hafta sonu ekinde Pizza'yı yazmış.. Osmanlılar İtalyanlara öğretmiş. Sonra da İtalyanlar bize, iyi mi?.
Ama sayfanın editörü Ceren Arseven kardeşim, sayfayı çizen Oğuzer Yiğit'in, ressamlık heveslerine alet olmuş. Yarım sayfa yazı, baştan sona dişi.. Okumanın imkanı yok.
Ekler yönetmeni Şengül Balıksırtı ve Genel Yayın Müdürüm Erdal Şafak, beni odalarına çağırsın bir kahve ısmarlasın ve sonra o yazıyı bana okusunlar ki, Ahmet ne yazmış anlayabileyim..
Tabii okuyabilirlerse.. Denesinler. Okunmaz olduğunu görecekler..
Bu gazete "Okunsun" diye çıkıyor dostlar.. Bir metreden bakılıp "Vay be ne güzel çizmişler" densin diye değil.
Yazara da, onun emeklerine de ihanet hakkı kimsede yok!.
O zaman bu "Dişi yazı" ısrarı, inadı, kahrı nedir?.
İlle renk, ille orada bir gölge istiyorsan, altına bir pastel zemin at be kardeşim!.

***
Bu yazı dün çıkacaktı. Köşeye sığmamış. Sabah, bu defa Günaydın ekinde, Mevlüt Tezel'in gazetenin birinci sayfasından anons edilen yazısını okumak istedim. Alay eder gibi, o da dişi..Bu defa da editör Gül Özgüven, tasarımcı Cengiz Baksi'nin kişisel zevkine takılmış..
Bu gazetedeki tasarımcı kardeşlerim.. Cyrano de Bergerac "Elbisem gösterişsiz olunca, süsüm tamam olur" der.. Marifet gazeteyi yapay süslerle okunmaz hale getirmek değil, sadelik içinde güzelliği başarmak!. Yeteneğiniz yoksa, başka iş bulun. Ama bizim okuma zevkimizi sıfırlamayın. O yazıya verilen emekleri de, sırf kişisel zevkiniz tatmin olsun diye, çöpe atmayın..
Dişi kullanımlarınızla, ifade özgürlüğünü hatta sıfırladığınızın farkında mısınız?.
Ne ifade ettiler, Ahmet'le Mevlüt?.