Çarşamba akşamı Taksim'den eve, Etiler'e dönüyoruz. Ercan, Dolapdere, Çağlayan, E-5 yolunu seçti.. Galata Kulesi'nden Tepebaşı, Dolapdere, Perşembe Pazarı binası önü yoluyla, E-5'e 10 dakikada geldik.. E-5 Etiler çıkışından eve de, 7 dakika.. Yolun tümü 1 saat sürdü. Geri kalan 43 dakika, E-5 üzerinde geçti. Aslında mesafe olarak en kısa, mantıken de en hızlı olması gereken bölüm tam 43 dakika sürdü yani.. Gece saat 11'de E-5 niye kilit olsun ki?.
Ne var ki benim yazılarımı okumayan sadece Karayolları kaldırım mühendisleri değil. Ercan da okumuyor.. Okusa, E-5 Mecidiyeköy'ün, yanlış otoyol mühendisliği yüzünden her gün, her saat kilit olduğunu bilir ve o seçimi aklına bile getirmez..
Karayolları İstanbul Bölgesi Müdürlüğü, başlıkta yazdığım gibi bir kahvehane.. Orada çalışanlar sadece çay ocağını işletenler olmalı..
Yahu bunların işi değil mi, yaptıkları otoyollarda hız niye düşüyor, bu hız nasıl arttırılır diye kafa patlatmak, inceleme, araştırma yapmak.. Çözüm üretmek..
Yazdım sordum da yüzleri kızarır diye.. "Beni çağırır, yaptığınız araştırmaların, Ankara'ya, İstanbul Valilik ve Belediye Başkanlığına yaptığınız teklifleri içeren dosyaları bana gösterir misiniz" diye.. "Gel" diyemediler. Çünkü öyle bir çalışmaları yok. Adımı bildiğim gibi biliyorum..
Yahu, hadi otoyol mühendisliğine aklınız ermiyor, neyin yanlış, neyin doğru olduğunu bilmiyorsunuz. Hiç değilse vatandaşa doğruyu anlatan kısa filmler yapıp televizyonlara "Kamu spotu" diye dağıtamaz mısınız?. Almanya yıllarca yaptı.. "Yedinci Duyu" başlığı ile.. TRT bile yayımladı o minik spotları.. Faydası da oldu..
Otoyollarda hızı düşürenlerin bir sorumlusu da, bizleriz.. Sürücüler.. Ya da benim "Uyanıklar" dediğim, insanlık dışı yaratıklar..
Bunlar kural tanımıyorlar. Yakalanma korkuları yok. Yakalanırsa ödeyecekleri ceza can yakmıyor.. O zaman katlediyorlar otoyolları..
Nasıl mı?.
En büyük sebep!.. Durmadan şerit değiştiriyorlar. O an hangi şerit akıyorsa, ona kayıyorlar.. Otoyolda arabalar tampon tampona giderken şerit değiştirmek, girdiğin şeritte önünü kestiğin arabanın durması demek. O durunca onun arkasındaki.. Onun arkasındaki. En az yüz araba duruyor, geriye doğru. Yüz arabanın hızı "Sıfır" olunca, otoyolun akış hızı ortalaması ne oluyor?.
Düşünün bu tek bir aracın, tek bir şerit değiştirmesi.. Çarpın, yüzle, binle.. Çünkü bir, tek bir araba geçmek için her türlü cambazlığı yapan uyanık o kadar çok ki bu ülkede.. Yaptığı uyanıklık yüzünden, aslında kendi hızını düşürdüğünün farkında değil.. Kim anlatacak gerzeğe, gerçeği.. Karayolları.. Güldürmeyin beni.
Trafik Müdürü "Her sürücünün başına bir polis dikemem" diyor.. Peki Alman trafik polisi her sürücünün başına bir polis dikiyor da, ondan mı, orada durmadan şerit değiştiren, emniyet şeridinden gidip, yasal yola girerken, akan trafiğin yolunu kesen ve hızı yavaşlatan huni oluşturan, ahlaksız adamlar yok?.
Hayır.. Orda olan.. Hem sıkı denetim var, hem de cezalar acıtıyor.. Ve de orada insanlara "Yaptığınız uyanıklık değil, gerzeklik.. Çünkü otoyollarda hızı düşürüyorsunuz" diye anlatan sorumlu kurumlar var..
Bizde ne var?.
