Geçtiğimiz hafta okumuşsunuzdur muhakkak.
Polis, evlerde dadılık ve ev hizmeti gören yabancı uyruklu kadınları çalıştıranlara operasyon düzenledi. Türkmenistan, Özbekistan, Gürcistan gibi ülkelerden gelen kadınları ev hizmeti için pazarlayan ajansın kayıtlarından Rojin ve Işın Karaca'nın da olduğu ortaya çıkınca basın operasyona büyük ilgi gösterdi.
Gazetelerin sayfalarında geniş yer bulan bu haberler üzerine de yabancı uyruklu kadın çalıştıranları bir telaş sardı tabii. Kendisi de Türkmenistanlı kadın çalıştıran bir arkadaşım aradı dün. 9 bin TL ile cezalandırılan Rojin'le Karaca'nın başına gelenlerin aynısını yaşamamak için komşusu yanında yatılı çalışan Özbek kızı ansızın kapının önüne koymuş. Çok öfkelenmiş bizimkisi. "5 yıldan beri o kız evde köpek gibi çalışıyordu.
Çok namuslu, düzgün bir kızdı.
İki çocuğuna annelik yaptı onca zaman. İçim kıyıldı onun hüngür hüngür ağlayarak gidişini seyrederken!" deyince ben de dedim ki; "İyi de haklı değil mi komşun?
Yarın polis senin evine de bi baskın yapsa ne yapacaksın?" Bunun üzerine; "Olmam ben" dedi ve sonra neden olmayacağını anlattı.
Meğer o geçen yıl çıkarılan yasadan faydalanmış. Aynen aktarıyorum söylediklerini; "Çok büyük bir olanaktı sunulan. Ben hemen 5 yıldır yanımızda çalışan Lena'yı kaptığım gibi Emniyet'in yolunu tuttum. Cezayı ortak ödeyip oturum izni aldık. Sonra da çalışma iznini. Şimdi kafamız çok rahat. Aynı şeyi komşuma da yapmasını tavsiye etmiştim o zamanlar.
Ama o yapmadı!
Üç kuruş ceza ödememek için yan çizdi.
Sanmıştı ki bu düzen böyle devam edecek.
Etmeyeceğini görünce de gözünü kırpmadan harcadı kızı bi kalemde.
Ondan işte öfkem komşuma!"
Gerçekten de anlatılana baktığında yapılanın insanlık dışı bir hareket olduğunu görüyorsunuz!
Madem vaktinde bir fırsat vardı niye değerlendirmedin? Hadi değerlendirmedin 9 bin TL ödeyeceksin diye 5 yıldan beri sana hizmet vermiş, çocuklarına ablalık yapmış, onca derdini çekmiş zavallı kadını 'küt' diye nasıl kapının önüne koydun? İnsan hiç değilse saklayabildiği kadar saklar yahu! Yakalanana kadar idare eder! "Kusura bakma devletin nefesi ensemde. Senle işim bitti! Pılını, pırtını toplayıp defol bu evden" demek de neyin nesi? Yazık değil mi gerçekten de o kadıncağıza? Ne yapacak bundan sonra, nereye gidecek hiç düşünmez mi insan? Bu kadar mı nankör ve vicdansız olduk biz? Bu kadar mı kötü ruhlu?