İstanbul Ümraniye'de Mart 2022'de evinin balkondan düşerek yaşamını yitiren 3 çocuk annesi Ece K. A. (29) ölümüne ilişkin eşi Erol A.'ya (34) İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamenin detaylarına SABAH ulaşmıştı. Eşinin ölümüyle ilgisi olmadığını iddia eden şüpheli Erol A. ifadesinde mutfağa gittiğini eşini göremeyince balkondan aşağı baktığında eşinin aşağıya düştüğünü gördüğünü ifade etmişti. Olay anında anne ve babasının yanında bulunan 9 yaşındaki kızları da mahkemede tanıklık yaptı. Kızları ilk ifadesinde tartışma sesi duymadığını belirtmiş, ikinci ifadesinde ise anne ve babasının tartıştığını, önceleri babasının annesini dövdüğünü ifade etmişti. Savcılık ise "Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde şüphelinin eşini 3. kattaki evlerinin balkonundan attığı yönünde yeterli şüphe oluştu" diyerek şüpheli Erol A.'ya "Eşi kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istedi.
"SAVCININ YANINA SÜREKLİ BABA GÖTÜRÜYOR"
SABAH, olayla ilgili yeni detaylara ulaştı. Yaşamını yitiren Ece K. A.'nın annesi Cemile Ayfer Gürsel (55) SABAH'a yaptığı açıklamada torununun babasının yanında olduğunu, tehdit edildiğini, bu nedenle çelişkili ifadeler verdiğini iddia etti. Gürsel, olayın detaylarını torununun kendisine anlattığını ileri sürerek "Torunum bana 'Annemi babam dövdü, yatak odasına kilitledi, anahtarı aldı, gitti. Yaralı bir şekilde odada bıraktı. Geç vakit babam geldi. Kilitli odadan çıkardı. Annemden kanlar akıyordu. Mutfağa götürdü. 'Sen git yat' dedi. Ben yatmadım. Sonra babam mutfaktan 'Düştü düştü düştü şeklinde bağırarak çıktı' şeklinde anlatmıştı. Ama bana anlattığını savcıya torunum anlatamıyor. Savcılığa gidip bana anlattıklarını anlattım. Savcı torunumdan üçüncü ifadesini aldı ama yine torunum tam söyleyemiyor. Çünkü savcının yanına torunumu sürekli baba götürüyor. Çocuk da yarım yamalak anlatıyor. Gördüğünü anlatmış ama tam anlatamamış. Ece öldükten bir ay sonra torunlarımı gördüm. Sonra çocuklardan uzaklaştırma verdiler" dedi.
"ŞİMDİ BU ÇOCUK SAVCILIĞA NASIL KONUŞACAK? DEVLET KORUMA ALTINA ALSIN"
Savcılığa ifade vermeye götürenin babası Erol A. olduğunu ve bu nedenle savcıya torununun doğru düzgün ifade veremediğini ileri süren Gürsel, kızının ölümünden mesul tuttuğu Erol A.'nın yanında 3 torunun bulunduğunu, iki yıldır vasilik davasının sürdüğünü ama bir türlü babalarının yanından çocuklarının alınmadığını ve babalarının uyuşturucu madde kullandığına dair rapor olduğunu ve velayetin onda olmaması gerektiğini söyledi.
Gürsel iddialarına şöyle devam etti: "Torunlarım onların elinde. Ayda bir kere iki saat görme hakkı var. İki yıldır velayet davamız var. 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde eşini kasten öldürmeden davamız açıldı ama adli kontrolle yine serbest bırakıldı. Cinayetten yargılanan bir adam elini kolunu sallayarak geziyor. 7 Mayıs velayet davamız var. Avukatımız Aile Mahkemesi'ne Ağır Ceza Mahkemesi'nde mahkemenin açıldığını iletti. Adli Tıp'tan madde testi ve Erenköy'den gelen maddeye bağlı ruhsal bozukluk kâğıdı elimizde. Velayet davasında madde bağımlılığı bir babanın velayeti düşmesi gerekiyor. Ama hala dava sürüyor. Cinayetten yargılanan birinin yanında torunum. Savcılığa ifadeye götürürken bile babaları götürüyor. Bu çocuk korkudan doğruları anlatamıyor. Babaları çocuklarını konuşmaları konusunda tehdit ediyor, tembih ediyor. Torunum babası tarafından tehdit edildiği için doğru ifade veremiyor. Şimdi bu çocuklar savcılığa nasıl konuşacak? Hatta torunum 'Babamın akrabaları beni tembihledi. Eğer sen konuşursan babanı hapse atarlar, sizi alır yurda verirler, siz de ortada kalırsınız. Annen öldü. Baban da hapse girmesin. Gördüklerini anlatma' demişler çocuğa. Torunum bana anlattı bunu. Hatta kızım ölmeden 3-4 ay önce babaları Erol A. çocuklarını dövmüştü, kolları kırılmıştı. Hastane kaydında 'yaramazlıktan düşüp kırıldı' diye geçmişler. Ama torunum bana 'yaramazlık yaptığımız için ikimizin kolunu babam çevirdi, kırdı' diye anlattı. Aile Bakanlığı da dosyaya dâhil oldu. Velayet davasında bana da vermesinler, yeter ki, en azından devlet mahkeme bitene kadar torunumu koruma altına alsın, ifadesini özgürce verebilsin."
