- Kendinizi, 70'lerde Türkiye'de yapılan saykodelik müzik geleneğinin, Erkin Koray, Moğollar gibi isimlerin bir uzantısı olarak görüyor musunuz? - M.E.: Kendimizi onların 1980'lerde kesilen mirasının bir devamı olarak gördüğümüzü söyleyebiliriz. Çocukken bizi en çok etkileyen şeyler, bunlardı. Anadolu pop, Anadolu rock adı altında toplansa da, onlar da bizim gibi şehirli müzik yapıyordu. Biz kendimizi İstanbul'la daha çok özdeşleştiriyoruz. Anadolu İstanbul'a geliyor, orada toplanıp bir imbikten geçiyor ve biz orada çıkıyoruz. Onlarla ilişkimiz var ama biz onlar gibi halk türkülerinin düzenlemelerini yapan bir yapıya dayanmıyoruz. - Kullandığınız enstrümanlar da farklı aslında. - M.E.: Evet, mesela Anadolu pop ya da Anadolu rock müziklerinde elektro saz yoktur. Daha çok aşağılanan pavyonların enstrümanıdır. Biz onu öne çıkardık. Çağdaş elektronik sesleri de kullanıyoruz müziğimizde.