Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NUR ÇİNTAY

Şimdi bu çocuklarla ne yapmalı?

Yaz tatilini koşturup "Annaeee!" diye ciyaklayarak mı geçirsinler? Yoksa enerjilerini etkinliklerle boşaltıp değişik ilgi alanlarına mı yönelsinler? N'olur ikincisi! Siz de rahat biz de!

Eveet, karneleri aldık. Cümleten geçmiş olsun, hayırlı olsun. Peki şimdi elimizdeki bu enerji toplarıyla ne yapacağız?
Geçen hafta sonu İstanbul'un pek çok semtinde benzer sahneler vardı: Anne babaların kimi neşe kimi bezginlikle, büyükanne ve büyükbabaların ise hepsi coşku ve gurur gözyaşlarıyla; okul müdürlerinin, içinde sayısız başarı, paylaşım, birliktelik, etkileşim uçuşan konuşmalarını dinledi. Düzenlenen yılsonu tören, kutlama, müsamere, bienal vs etkinliklerini alkışladı. Sonra da ver elini sokaklar, kafeler, parklar, bahçeler...

'ANNAEEE' NE DEMEK?
İşin bu kısmı da herkes için güllük gülistanlık değildi. Kiminin eğlencesi kiminin işkencesiydi.
Masalar arasında koşturup onu bunu deviren, annesine dakikada 60 kere "Annaeee!" diyen 'geleceklerimiz', 'değerlerimiz', 'biriciklerimiz', sabrımızı sınıyordu.
Akıllı telefon ve tabletlerine gömülen yavrular kendilerini oyalayabiliyordu. Ama diğerleri, enerjilerini nereye püskürteceklerini bilemez halde etrafa saldırıyordu. İlgi çekme yarışının favorisi, 'Bir anneye dakikada kaç kere seslenilir?' etabıydı.
Bir arkadaşımız İstanbul'a gezmeye gelen ve tek kelime Türkçe bilmeyen Amerikalı ahbabının "Annaeee ne demek?" diye sorduğunu anlattı. Sokakta ve toplu taşıma araçlarında en çok bu kelimeye maruz kalmak suretiyle çıldırtılmıştı!
Bir de niye annelerin bilhassa oğullarına, babaların kızlarına 'Aşkım' dediğine akıl erdirememişti.
Eskiden yavrum, evladım filan denirdi; vintage'ın bu kadar rağbet gördüğü bir dönemde niye bu kelimelerden faydalanmıyoruz ki? Canım denir, tatlım denir, isimlerden türetilebilecek binlerce özgün sevgi sözcüğü var, neden ille de müstehcenlik sınırlarındaki 'aşkım'da bunca inat?
'Çocuğuma nasıl hitap edeceğimi senden mi öğreneceğim' diyenleriniz olabilir. Evde, ne derseniz o. Ama paylaştığımız alanlarda, tahammülü zor bir bağırtı kirliliği oluyor, bize de yazık günah...

BÜTÜN YAZ YAPIŞIK GEÇMEZ
Bizi esas ilgilendiren kısmı şu: Önümüzde tatlı bir yaz tatili var. Çocukların çok hakkı, hem ebeveyn hem eğitmen hem bekçi hem servis şoförü olarak hizmet veren velilerin daha da fazla hakkı...
Ama o bizim de bu yılki yegane yazımız ve Ramazan'la, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle bazılarımızı şehre bağlayacak olan bu kısa yazı, yapışık anne-çocuk didişmelerinin mecburi seyircisi olarak geçirmesek keşke!
Tamam bizi iplemiyorsunuz, o zaman şöyle düşünün: Üç ayın sonunda nasıl bir çocuğa sahip olmak isterdiniz?
A) Anneye, anneanneye bağımlı, olduğu yerde sayan, mızmız, mutsuz, enerjisini yönlendirecek bir alan bulamadığı için etrafa fışkırtan mı? B) Yeni ilgi alanları keşfetmiş, hobiler edinmiş, bin türlü şey öğrenip zenginleşmiş, okul açılınca anlatacağı hikayeler biriktiren mi?
Evet, ihtiyacımız olan, ikinci grup!

SANATLA EĞLENCE İÇ İÇE...
Türlü çeşit yaz kampı, spor aktivitesi, kültür sanat faaliyeti var tatili renklendirecek. Aylıklar, haftalıklar, günübirlikler... Bu işlerin sıkı takipçileri bilir ama gözlerinden kaçmıştır belki diye, bunları da not düşelim:
İstanbul Modern'de 30 Haziran ile 29 Ağustos arasında 7-12 yaş grubundaki çocuklar için Yaz Sanat Atölyeleri var. Bu da resim, heykel, yerleştirme, tasarım, mimari gibi alanlarda uygulamalar, sanatla iç içe geçmiş eğlence demek.
O arada ister İstanbul Modern Mağaza'da Taner Ceylan'dan Ela Cindoruk'a sanatçı ve tasarımcıların müzenin onuncu yılı şerefine ürettiği özgün ürünlere bakıp kendinize bir güzellik yaparsınız... Ya da müzenin kafesinde manzaraya karşı bir şeyler ısmarlayarak yine kendinize bir güzellik yaparsınız...

YAZ KAMPINDA MESLEK TALİMİ
Çocuklar ve çocuk sahibi aileler KidzMondo'yu kesin duymuştur zaten. Çocuklar hayallerini kurduğu meslekleri deniyor burada ve de yaz kampı 24 Haziran'da Acıbadem'deki Akasya'da başlıyor. Akasya, şu an şehrin en ferah, en AVM gibi hissettirmeyen AVM'si. Beymen'den Victoria's Secret'a, Türkiye'ye yeni gelen dekorasyon mağazası Crate & Barrell'dan Mehmet Gürs'ün İtalyan lokantası Enzo'ya, yetişkinler için de cazip hedeflerle dolu. Beklerken vakit geçer yani...
Artık çocuklar için mutfak oyunları (hatta gastronomi keşifleri diyelim ki daha havalı olsun) da revaçta. 5-9 yaş aralığındakiler, 26 Haziran Perşembe günü MSA'da (Mutfak Sanatları Akademisi) misket köfteyle spaghetti yaparak böyle bir tecrübe kazanabilirler mesela.
'Küçük Gurme' workshop'unun 10- 14 yaş için olanı da 28 Haziran Cumartesi. Bilemezsiniz; geleceğin yıldız şefi belki de "Dökmesene çocuğum yerlere" diye her gün fırça çektiğiniz tanıdık biri!

VİYANA VE WARHOL
Bazen bazı yetişkin etkinlikleri de çocukların zihnini açar. Tam da bugün Viyana'yla İstanbul, Bebek Parkı'nda buluşuyor. Viyana Devlet Operası Balesi sanatçılarıyla İstanbullu geleneksel dansçılar bir araya geliyor. Saat 17:30'dan itibaren...
Pera Müzesi'ndeki Andy Warhol sergisinden ilk açıldığında bahsetmiştik. Gitmediyseniz, gidin. Warhol'un 10 eserlik Endangered Species-Tehlikedeki Türler serisinden, ordaki rengarenk filden, aslandan, maymundan, kurbağadan hoşlanmayacak çocuk, henüz anasından doğmadı!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA