- '
İyi ki yeniden evlenmişiz,' diyor musunuz ikiniz de?
-
S.T: İkimiz de yaratıcı insanlarız. Ali Oğlak, ben Kova burcuyum. O inatçı, ben özgürlüğüme düşkünüm... Boşandık o gün öyleydi, sonra onu aştık. Birbirimizsiz olamayacağımızı düşündük. Oğlumuz 18 yaşındaydı. İkimizi çok güzel idare etti. O günleri çok da anmak istemiyorum doğrusu. Alisiz yatağa girmek boştu, 21 sene, Ali'nin horlamasını duyarak uyumaya alışmışım... Ben Alisiz herhalde çok boşlukta kalırdım.
-
Siz reklamcılığı artık kesinlikle bıraktınız mı?
-
A.T: Öyle bir karar almıştım ama, yani film olmayınca...
-
İlk kez mi başarısız olmuş oldunuz bu filmle?
-
A.T: Yoo yani reklamcılığın dışında birkaç kez daha olmuştu ama bu seferki biraz ağır oldu. Parasal kayıp oldu çok, yoksa başarı, başarısızlık, işin duygusal yönünde değiliz.
-
Reklamcılığa geri mi döneceksiniz?
-
A.T: Bilmiyorum, şu an kafam karışık.
-
S.T: Belki biraz dinlenmeli diye düşünüyoruz. Ali'nin reklam senaryoları çok kısa zamanda insanlara mesajı veriyordu. Ancak film, çok daha tecrübe isteyen bir konu.
- A.T: Tuluhan Hanım, size sinemayı sevmem demiştim ya, şimdi sinemadan nefret ediyorum. Benim sinemayla hiçbir işim yok bundan sonra. Ancak yer göstericilik yaparım...
- Hiç mi izlenmedi No Ofsayt?
- A.T: Çok kötüden bile kötü.
- Vizyona girdi ve çıktı mı hemen?
- A.T: Girip girmediğini bilmiyorum ama bana girdiği aşikâr.