Ankara'nın yolunu tutarken uçakta Kemal Yılmaz'la karşılaştım. Kitabını, Joseph Conrad romanını evde unutmuş, acele çıkmış. Suratından düşen bin parçaydı. Ankara'ya iner inmez D&R'ın yolunu tuttuk, Cer Modern'den ve kaldığımız Limak Ambassador otelinden önce... Tunalı'daki D&R'ın tepesine soluksuz tırmandık, kitap reyonuna... Ona Falih Rıfkı'nın Zeytin Dağı'nı bana George Sand'in Therese ve Laurent' ini aldık. Cumhurbaşkanlığı'nın misafir kabul odasındaki Adnan Çoker'ler, bir rivayete göre Abdullah Gül tarafından fazla siyah bulunduğu için kaldırılmış mı, kontrol etmeye fırsat bulamadım. Ama hep "Siyah renk değildir, mekândır, yutar," sözü aklıma geldi hocamın... Açılışta Habip Aydoğdu çok ama çok üzgündü. Döne Otyam'a Ankaralı ressamların nerede olduğunu soruyordu. Saymış, koleksiyonda bir tek Ankaralı yokmuş. Cer Modern'in eski atölye günlerinden kalma vagonda mı saklanmaktaydı Ankaralı ressamlar? Ferhat Özgür'ü de göremedim açılışta. O da özellikle gelmek istememiş. İşleri olmadığı için koleksiyonda, küsmüş. İstanbul Bienali zamanında sergideki Türk sanatçılar sayılır... Ankara'da da Ankaralı olanlar sayılıyor. Hiç şaşırmadım. Yalnız kendileriyle bir tespitimi paylaşmak boynumun borcu. Cer Modern sergisinde İstanbullu kadar İzmirli de vardı... Açılış sonrası Limak otelinde gerçekleşen partide en iyi kim dans etti dersiniz? Necmi Sönmez... Uluslararası gururumuz küratör Necmi Sönmez, DJ'e bir küratör olarak müdahale etmekten imtina etmedi. Necmi Sönmez DJ'den Latin havaları ister ve bunlarla, özellikle La Bamba şarkısıyla nefes kesici bir şov yaparken Kemal Yılmaz Komançero'yu istemez mi? 'Başkentinizde kesin vardır,' diyen Kemal Bey'i kırmamak için DJ bütün gece CD çantasını karıştırdı durdu... Tansa Mermerci, süper cool kılığıyla, (tayt ve sade bir gömlek), partiye bankacı sevgilisi Tolga Egemen'le uğradı ve genç koleksiyoner Ebru Özdemir'i tebrik etti. Umarız Tansa Mermerci'nin de bir gün Ebru Özdemir'inki gibi sağlam bir koleksiyonu olur. Almaya devam ederse olacaktır bu gidişle... Mermerci Çağdaş Müzesi kulağa nasıl geliyor? Koleksiyonerlerin müze açmaları belki tamam ama ticari galeriler açmalarına ne demeli? İşte Rampa buna örnek. Kapılarını mayısta açacak galeri şimdiden Burcu Perçin, Leyla Gediz, Ahmet Oran ve Cengiz Çekil'le anlaşmış. Rampa'nın sahibi koleksiyoner mimar Arif Suyabatmaz ve Şarık Tara'nın kızı Leyla Tara. Galerist'in yarısının sahibinin koleksiyoner Saruhan Doğan, Mac Art galerisinin de sahibinin Hakan Çarmıklı olduğunu hatırlamakta fayda var. Müzeler, koleksiyon toplamadan açılıyor. Koleksiyonerler galeri açıyor. Çağdaş sanat memleketteki en hummalı tuhaf günlerini yaşıyor... Ankara'dan döner dönmez, Hınç'ı göreceğim. Ayşen Urfalıoğlu'nun Maçka sanat galerisindeki son sergisi. Elinde tuttuğu kulağın, kendi kulağı olduğunu yadsıyan kadına bakıp düşüneceğim sanırım uzun uzun... Necmi Sönmez'le yan yana düştük dönüş uçağında... Kucağına açtığı kitap Tezer Özlü'nün Ferit Edgü'ye mektupları oldu... Birlikte okuduk biraz. Gözyaşlarımızı saklayarak birbirimizden...
