Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HOP KÜLTÜR SAMİ TOSUN

Beyin sinyalleri ve erotik cihazlar

Lerzan Mutlu ve Tuğba Ekinci, istedikleri erkeği tavlayabilecekleri açıklamalarıyla, Paris'ten Ali Sami Yen Stadyumu'na uzanan tavlama öyküleriyle dünyamızı işgal etmeyi sürdürecek

Efendim, şöyle bir şeye rastladım: Müge Anlı'nın Tatlı Sert programına bir adam çıkmıştır. Kafasında tuhaf bir peruk vardır. Kendisi de çoluk çocuk sahibi olan eşi, yedi çocuk babası bir adamla kaçmıştır, peruklu adam ise eşine 'Geri dön' çağrısı yapmakta, eşine ve kendisine büyü yapıldığını öne sürmektedir. Eşi telefonla canlı yayına bağlanır ve yeni 'koca'sıyla 1.5 senedir mutlu olduğunu beyan eder. Tartışmalar gelişir... Müge Anlı olayın bir anında adama peruğunu çıkarttırır ve muhabbetin bir yerinde, "Kusura bakma ama senin gibi saplantılı bir adam, bu kadın geri dönse onu öldürür," tespitinde bulunur. Yine -bu sefer peruksuz ve yine acayip olan- adama, "30 sene de çekilmezsin yani," diye hitap eder. Müge Hanım'ın tespitlerine katılmamak elde değil diye ağzım açık programı izlerken, birden paniğe kapıldım; adam ya birden fırlayıp Müge Hanım'ın boğazına sarılsaydı? Maazallah, bir tek canlı yayında cinayetimiz eksik. Psikopatolojik vakalara bakan programlarımızın sunucuları mümkün mertebe güvenlikli ortamlarda bulunmalıdır, diye düşünüyorum...

BİR ÇEŞİT RADYASYON
Efendim, şimdi diyeceksiniz ki, 'alt-kültür' böyle tuhaf münasebetler üretiyor, hatta diyeceksiniz ki, "Eğitim şart!" Hayır, kıymetli okur! Bu işler bütün memleketimizi esir almıştır. Emekli bir Tümamiral, eşinin eski bir bakanla münasebet yaşadığını ileri sürerek eşiyle adı geçen şahsı havalimanında 'bastırmak' suretiyle olayı adliyeye taşımış, bu emekli paşamızın eşi ise, Paşa'nın avukatıyla münasebeti olduğunu, orduya ait çuvalla belgeyi 20 biner dolarlık taksitler halinde birilerine sattığını açıklamıştır. (Yekun 5 milyon dolara ulaşmış bu arada. Güzel para!..) Olayda adı geçenler bir Paşa, bir paşa eşi, bir avukat ve evet, eski bir bakandır. Eh, buyurun eğitime!.. Sonra kıymetli okur, Seray Sever ile Şahan Gökbakar arasındaki tuhaf ses çıkarma eylemine ne diyorsunuz? Neymiş, Seray Hanım Şahan Bey'e çaya giderse kol böreği, akşam yemeğine giderse patlıcan oturtma ikramıyla karşılaşırmış. Yellenme üzerine kurulu filmleriyle hasılatın gözüne vuran Şahan Bey, anlaşılan Fly (Sinek) adlı filmdeki gibi bir mutasyona uğruyor ve içinden çıkan Recep İvedik'e dönüşüyor. Ekranlarda yelleneceği günleri iple çekiyorum. Müge Anlı'nın programındaki tuhaf peruklu adamla Şahan Gökbakar'ı farklı gelir dilimlerinde ama aynı toplumsallık seviyesinde gösteren bir istatistiksel grafik de hazırlayabilirim mesela... Kariyerinin tepe noktasını Ali Atıf Bir'e kahve boca ederek yaşayan Seray Hanım ise hâlâ ekran hevesiyle yanıp tutuşuyor ve gününün gelmesini bekliyor ya, ondaki azim bende olsa Amerika'da güreş şov yapardım, diye düşünüyorum... Ve sonra, bizim eskiden Türkân Şoray, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik gibi bir kare damımız vardı; sahnelerde müthiş sesler arzı endam eylerdi... Bugünkü adıyla bu 'star'ların da hususi yaşamlarında elbette fırtınalar kopmuştur, elbette şöhretin bedelini ödemişlerdir, de... Arkadaşım, bugün biz magazin sayfalarında Tuğba Ekinci'nin "İstediğim her erkeği anında tavlarım," açıklamalarına, yani bir çeşit radyasyona maruz kalıyoruz ama! Ortada ne bir oktav var, ne de 'popo sallama' ötesinde bir 'artistik' beceri. Niye bize durduk yerde kemoterapi uygulanıyor o zaman? Kimse bilmiyor... Geçmiş kuşaklar Türkân Şoray'a hayran hayran bakarken, biz Tuğba Ekinci'ye mal mal bakmak zorunda kalıyoruz. Evet, bu arada şahsi bir not düşeyim, Tuğba Ekinci bol keseden sallıyor. Bu tiple bile kendisi tarafından tavlanmayacağımı, böyle bir eziyete katlanmayacağımı alenen ilan ediyorum... Ve benim gibi düşünen en az bir düzine çirkin tanıyorum...

GİZLİ AŞK
"Münferit hadiseler bunlar," diyen iyimser okuru duyar gibi oluyorum. Hayır, benim basiretli okurum, bir Fransızla ilişki yaşadığı, Paris'te evleneceği, hatta hamile olduğu yazılan Lerzan Mutlu'nun, aslında bir futbolcunun 'gizli aşkı' olduğu magazin kulislerinde hızla yayılırken bu kadar iyimser olunmaz. Bizim şarkıcılarımız Lerzan Mutlu ve Tuğba Ekinci, artistlerimiz Şahan Gökbakar ayarındadır artık. Onlar, istedikleri erkeği anında tavlayabilecekleri açıklamalarıyla, Paris'ten Ali Sami Yen Stadyumu'na uzanan tavlama hikâyeleriyle dünyamızı işgal etmeyi sürdüreceklerdir. Bu arada, ODTÜ'lü talebeler beyin sinyallerini algılayarak elektronik aletleri kontrol edebilen bir sistem geliştirmiş. Ne yazık! Ben topyekun Dallas'a dönen güzel yurdumuzda beyin sinyallerinin iyice zayıfladığı, bu sinyallerle ancak 'erotik shop'larda satılan elektronik cihazların harekete geçirilebileceği üzerine iddiaya girebilirim mesela...

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA