Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HOP KÜLTÜR SAMİ TOSUN

Film şeridi gibi...

Bütün dünya polisi Hakan Uzan'ı kırmızı bültenle arıyor ama o geçici ateşkes yapıp, Fransa'da Eyfel'e bakan ve gecesi bilmem kaç bin avro olan süite yerleşiyor

Şimdi, kıymetli okurlar, siz Fransa'da oynanan şu Uzanlar-Türkiye milli maçını anlayabildiniz mi? Pardon? Anlayamadınız, değil mi? Ben günlerce bekledim, bir büyük köşe üstadı, bir değerli gazeteci arkadaşımız, olayı tam olarak izah etsin bizlere diye ama ya hakikaten olayı kimse anlayamamış ya da benim kafam iyice kalınlaştı. Bir kere ben sadece bizim hukuk guguk zannediyordum, meğerse uluslararası hukuktan da saat başı bir kuş çıkıp ötüyormuş. Yahu arkadaşı, bütün dünya polisi adamı kırmızı bültenle arıyor ama o geçici ateşkes yapıp, Fransa'da Eyfel'e bakan ve gecesi bilmem kaç bin avro olan süite yerleşiyor... Neymiş, Türkiye'yle davasını görecekmiş. Abisi de aynı 'mahalle'de, yine günlüğü bilmem kaç bin avroluk rezidansta yaşıyor zaten. E zamanında bu arkadaşların banka hortumlama münasebetiyle her şeylerine el konmamış mıydı? Hakan Uzan'ın Ferrarisi'nin satışına, meraktan işte, ben de gitmiştim misal. Bütün o Hummer cipleri falan satılmış, TMSF'ye gelir kaydedilmişti. Halbuki, şimdi bakıyorum da, iki kardeşin Paris'teki bir haftalık ikamet masraflarıyla bizim mahalle bir sene doyar. Nasıl oluyor bu işler? İmar Bankası, Adabank, offshore hesaplar falan derken, memleketten epey bir milyar dolar, kanalizasyon sistemiyle yurtdışına akmış görünüyor; yani öyle ki, vatandaşın mevduatıyla neredeyse Eyfel Kulesi'ni satın alacakmış arkadaşlar! Ben bu ailenin ihtirasına ve yenilgi kabul etmez hallerine bitiyorum yalnız. Cümle âlem şu enerji şirketlerinin kontrolünü nasıl sağladıklarını biliyor ama onlar yine de umutla dava açıyor. Sahi, koskoca devletle kaçımız mahkemelik olabiliriz ki? Gözümün önünden film şeridi gibi geçiyor tarih. Havuzlarının altındaki gizli bölmeye binlerce kontör yükleme kartı saklamışlardı da aramada şişesi bilmem kaç bin avro olan Petrus şaraplarıyla beraber onlar da bulunduydu. Hey gidi günler hey! Cem Uzan'ın Yeşim Salkım'la olan telefon konuşmasını daha dünmüş gibi hatırlıyorum. Sayfa sayfa yayınlanmıştı. Ne muhabbetti ya rabbim! Hani burjuvazi deyince, insan gözünde çok büyütüyor, şu patronlar âleminde herkes portakallı ördek yemekte ve birbirine kibarca reverans yapmaktadır zannediyor, değil mi? Halbuki, ayıptır söylemesi, çok acayip mahalle arkadaşlarım vardır, ben o telefon muhabbetindeki laflara mahalle lügatinde bile rastlamadım... Sahi, Cem Uzan barajı geçseydi ne olacaktı? Yani, şimdi Hülya Avşar ve Acun'la yetenek falan işlerine giren Ali Taran'ın müthiş fikriyle, miting meydanlarında döner-ayran dağıtarak kalabalık toplayan Uzan Harikalar Kumpanyası, bir seçimde döner tezgâhından ciddi ciddi oy çıkarmıştı. Yahu, hakikaten ne memleket burası sayın okur! Ne bileyim, Amerika'da on senelerdir Demokratlar ve Cumhuriyetçiler çekişir, Britanya'da Muhafazakarlar ve İşçi Partisi tarifeli tren seferi gibi bir gider bir gelir, bizim memleket ise parti çöplüğü gibi. Açılmalar, kapanmalar, birleşmeler, hoplamalar, zıplamalar... Kim hangi partide, borsa gibi takip etmek gerekiyor. Ben sadece Erkan Mumcu'ya ya da Mustafa Sarıgül'e baksam başım dönüyor, "Durdurun dünyayı inecek var!" diye bağırmak istiyorum. Neyse efendim, bu da bir apolitik tosunun siyasetle ilişkisi işte. Herkes kime nasıl oy vereceğini düşünürken, ben bakıyorum bakıyorum, başım dönüyor, hamile kadın refleksleri veriyorum. Halbuki, belki de her bir siyasetçimiz bu memleketin kıymetidir de, ben anlayamıyorumdur. Bu arada, ülkemizin önde gelen siyasi simalarına korkunç bir haberim var. Aslında bu bir haberden çok bir komplo teorisi olarak da değerlendirilebilir. Banu Alkan, mayıs sonunda çıkması planlanan yeni albümü Aşkın Kokusu için çekeceği ilk klipte smokin giyecekmiş! Bakın, bu memleket çok şey kaldırdı ama Banu Alkan'ın siyasete atılmasını, hele o smokinle Meclis'e girmesini kaldıramaz. Olmaz demeyin! Sahi, Nil Demirkazık şu sıralar ne yapıyor olabilir? Ne? Onu unutmuş olamazsınız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA