"Açılım süreci iyi yönetilemedi, oysa çok iyi niyetlerle yola çıkılmış bir plandı. Bunun en önemli nedeni de hükümetin DTP'ye ve Kürt aktörlerine olduğundan fazla önem vermesi ve güvenmesiydi. 'Bu açılımı yapabiliriz ve oradan bir engelleme olmaz,' diye yanlış bir hesap yaptılar. Halbuki PKK 2004 yılından beri Kürt halkı için savaşan bir örgüt olmaktan çıktı ve kiralık bir silaha dönüştü. İran'a, Amerika'ya, Rusya'ya yanaşmaya çalıştı ve bu yanaşmaları devlet okuyamadı. Uluslararası sistem PKK'yı orada artık bir tümör gibi gördüğü için PKK'yı bitirmek istiyor. Hükümet bunu göremediği için, yani PKK'nın temel savaşını bir varlık savaşına dönüştüğünü göremediği için bunlara güvendi. Oysa açılım da PKK'yı öldüren bir şeydi. PKK bunu gördü, Tokat'taki eylemi yaptı. En son TAK (Kürdistan Özgürlük Şahinleri) çok zehir zemberek bir bildiri koydu web sitesine. PKK 2010'da güneydoğuda AK Parti'yi hedef alacak ve savaşı canlandıracak. Bu şu anlama geliyor: AK Parti için 2011 seçimleri kayıp... Hükümetin KCK operasyonlarındaki yanlışı ise şuydu, iki-üç yıldır KCK'ya bir operasyon hazırlığı vardı, 'seçimden önce yapalım' diye bir teklif gitti. Alınacak insanların belediye başkanı olmasına engel olmak isteniyordu. Ama o operasyon yapılmadı, bu insanlar belediye başkanı oldu ve siz belediye başkanı tutuklamış oldunuz."