Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Bir ölünün kaleminden

Aslında bu satırları 'bir ölünün kaleminden' okuyorsunuz. Zira İstanbul trafiğinde yeşil ışığa güvenilmeyeceğini biliyor olmasaydım, şu anda aranızda olmayacaktım.
Perşembe günü saat 14.25'te, Yıldız Posta Caddesi'nin Barbaros Bulvarı'nı kestiği kavşakta karşıdan karşıya geçmeye hazırlanıyordum. Alışkanlığımdır; otomobil kullanırken bana yeşil yanıyor olsa bile, kavşağa mutlaka ayağım frenin üzerinde girerim. Bunu bana İstanbul'un şoförleri 'tecrübeyle' belletti.
Yaya isem, bana yeşil yandığında bir süre bekleyip yolun güvenli olduğundan emin olmadan caddeye adımımı atmam.
Yine öyle yaptım. Adımımı caddeye atacakken, deli gibi gelen halk otobüsünü gördüm. Kırmızı ışığa aldırmadan, yarım metre önümden 'vınn' diye geçti. Yani Azrail beni 50 santimle ıskalamıştı. Az daha merhum Ercan Arıklı gibi 'halk otobüsü terörü kurbanı' olacaktım.
Sevgili Ercan Arıklı'nın bu yazıyı yazma şansı olmadı. Ben o şansımı kullanıyorum. Olay yerini yukarıda yazdım. Saatini de... Otobüsün plakası, yanlış not etmediysem, 34 BF 1032 idi. Kavşakta MOBESE kamerası var. Otobüsün altında kalsaydım, haber bültenlerinde kullanılacak görüntüler büyük ihtimalle kaydedilmiştir. Başka sözüm yok!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA