Sevgilisi olan bir kız arkadaşa sordum: "Sevgililer Günü'nden beklentin var mı?" "Olmaz mı? Var tabii" dedi. "Ne istersin?" dedim. Asla sıradan bir şey olmamalıymış. Bir yere yemeğe gitmek hiç de özel bir şey değilmiş. Zaten haftada birkaç kez dışarıya çıkıyorlarmış. Bir giysi ya da ona benzer bir şey alınmasını da istemezmiş. İstediği her şeyi kendine alabiliyormuş ve zaten sevgilisinin gelişmiş bir zevki yokmuş. Onun aldığı şeyi beğenmedi diye kullanmamak da olmazmış. Ayıp olurmuş. (Ama bir tektaşa hayır demezmiş.) İlginç değil mi? Sevgililer Günü'nde bütün yük erkeğin omuzlarına yüklenmiş durumda. Ve çok yaratıcı olmak gerekiyor. En güzel Sevgililer Günü'nü yaşamak sevgili olmaktan daha zor galiba. Beklentiler bu kadar büyük olunca!