Cem Yılmaz ile Şahan Gökbakan fena yarıştırılıyor. 'Cem şöyledir, Şahan böyledir' tadında yazılar vardı hafta sonu gazetelerde. Bu tür karşılaştırmalarda genel eğilimimiz şu; biri yukarıda kalsın, diğeri aşağıda. Niçin? İkisi de yanyana duramaz mı? Cem Yılmaz başka bir renk, Şahan bir başka renk. Sanki Cem Yılmaz biraz geride kalsa birileri sevinecek. Bu tavır sadece medyada yok tabii. Kimi genç yıldızların fanları arasındaki savaşa bakınca, orada da aynı tavrı görüyorsunuz. Örnek; Beren Saat ile Tuba Büyüküstün. Kim kimden daha önde, kim kimden daha güzel, kim daha başarılı diye sürekli bir karşılaştırma var aralarında. Oysa ne kadar farklı iki renk. Ben ikisine de bayılıyorum. Oyunculuklarına, başarılarına, duruşlarına, ortalara dökülmeden yaşamalarına... Ki bu çok önemlidir, çünkü birdenbire gelen şöhretten sonra millet neler yapar neler! Fanlar açısından durum daha ciddi tabii. Onlar kendi sevdikleri yıldızı daha değerli kılmak için ilginç karşılaştırmalar yapıyorlar; boy ölçüsünden kaç ilişki yaşadıklarına kadar olur olmaz konularda iki yıldızı yarıştırıyorlar. Amaç kendi sevdikleri yıldızı daha değerli kılmak. Bunu da anlayabiliyorum ama birini yüceltirken diğerini aşağılara çekmeyin arkadaşlar. Şov dünyasının Beren Saat'e de ihtiyacı var, Tuba Büyüküstün'e de. Ve asla kimse kimsenin yerini tutamaz, kimse kimsenin yerini alamaz. Ekranlarda bu iki güzel ve başarılı yüze de yer var.