Geçen hafta sonu magazinin merkezi Bodrum'du. İstanbul'da hava kışa dönünce Bodrum'a gidenler iki günün tadını çıkarmaya çalıştı. Ve bildik topluluk, tabii ki Türkbükü'nde toplandı... Bu nedenle Türkbükü biraz hareketlenmiş gibi göründü. Ama Bodrum'un diğer yerlerinde henüz bir hareket yok. Kimse de tatilcileri temmuzdan önce beklemiyor. Ramazan da ağustosta başladığı için, bu yıl sezon kısa olacak. Bodrum esnafı ne yapsın? 12 ayın acısını 1.5 ayda çıkarmaya çalışacak. Yani uçmuş fiyatlara hazır olalım! Bodrum; yaz aylarını yatırıma ayırmış anlaşılan. Bütün yollar şantiye görünümünde. Çoğu yerde trafik tek şerit. Yaz sıcağında ve o kalabalıkta bu yollar çekilir mi bilemiyorum. Acaba belediyeler bütün kış ne yaptılar da şimdi atağa kalktılar? Türkbükü Club Voyage'ın yaza merhaba partisindeydik biz de. Kalabalıklar gelmeden oteller genelde yaza hazır olamaz. Bir bardak su getirecek garson bile bulamazsınız. Voyage'da bu ezber bozuldu. Bu kadar güler yüzlü personeli hiçbir yerde görmedim ben. (Bilal'i hepimiz tek geçeriz!) Gece, DJ performansları, müzik, havai fişek gösterileri ile renklenen açılış partisine, İstanbul'dan 80 konuk katıldı. Gece her şey iyiydi, güzeldi ama ertesi gün ünlüler bikinilerini giyip güneşlenmek ve denize girmek isteyince köşe kapmaca başladı. Ece Erken, "Fotoğraflarım çekilmiş" diye neredeyse ağlayacaktı. Seray Sever denizden havluya sarınıp çıktı. Aysun Kayacı öğle saatlerinde İstanbul'a döndüğü için durumu kurtardı(!) Yaz gelince herkesin konusu kilolar oluyor. Herkes fit görünmek istiyor. Kadınlar kilolu birini gördüklerinde de tuhaf bir biçimde mutlu oluyor. Örneğin Hülya Avşar'ın geçtiğimiz hafta medyaya yansıyan fotoğraflarındaki kilolu hali tuhaf bir biçimde kimilerini mutlu ediyor. Bu konu da Bodrum dedikoduları arasındaydı. Bu arada, "Bizim bildiğimiz Hülya hızla o kiloları verir ve en fazla bir ay sonra fıstık gibi görüntüsü ile fotoğraf çektirir" diyenler de çoğunlukta. (Duydun mu Hülyaaaa!) Ve Ajda Pekkan... Cuma gecesi Açıkhava'daki Ajda Pekkan konserinin dedikodusu Bodrum'da da devam etti. Yine herkes Ajda'nın bacaklarının, nasıl o kadar fit olabildiğini falan konuştu. Cuma gecesi konserden sonra Nahide'ye gittik. "Eve dönüp valizimi hazırlamam gerek. Sabah Bodrum'a uçuyorum" diyorum; Ajda, "Olmaz beraber eğleneceğiz" diyor. Ve ben sahiden "Bu nasıl bir enerji?" dedim bir kez daha... O kadar stres, sahnede harcanan o enerji, saat gece yarısı olmuş ve Ajda hâlâ ayakta. Bıraksanız bir konser daha verebilir yani...