Can Bonomo'nun Eurovizyon'dan çıkarıldığı ile ilgili haberi duyduğumuz anda hepimiz "Neler oluyor?" dedik.
Twitter üzerinden yayılan haberin peşine düştük.
Can Bonomo cephesi telaşa kapıldı, böyle bir şeyin gerçek olabilme ihtimali üzerine yine de temkinli davrandı; TRT'nin açıklamasını bekledi.
Herkes Twitter'da yorum yaptı.
Can Bonomo'nun kimliği bir kez daha masaya yatırıldı, haberlerde şöyle bir ifade bile yer aldı: "TRT'nin aldığı bu kararın; basında sıkça yer alan 'Can Bonomo Yahudi mi, değil mi?' tartışmasının bir sonucu olabileceği akıllara geldi..."

MOTİVASYONU NASILDI?
Sonunda TRT'den yüreklere su serpen açıklama geldi: "Türkiye kamuoyunun büyük desteğini alan ve hemen her kesim tarafından beğenilen Can Bonomo ve Eurovision şarkımız, 26 Mayıs'ta Azerbaycan'da düzenlenecek yarışmanın en büyük favorilerindendir. Türkiye kamuoyunun beğendiği Eurovision şarkısını; sanatçımız Can Bonomo ve TRT kurumu, yurt dışında da tanıtmaya çalışırken, internet üzerinden yayılan bazı 'gerçek dışı bilgiler' kamuoyunu yanıltmaktadır.
Provokatif amaçlı yayılan bilgilerin hiçbiri doğru değildir."
Bütün bunlar olurken, bu trafik yaşanırken Can Bonomo'nun motivasyonu ne durumdaydı, merak ediyorum.
Gelelim gerçeğe...
Can Bonomo ile ilgili bu haberin arkasından İspanya'da Autonoma Üniversitesi'nde İnteraktif Stratejiler ve Yaratıcılık Bölümü'nde master yapan Gülin Topaç çıktı.
Ödevdeki amaç; Twitter'da 'Trend Topic' yaratmak. Ve Gülin bunu başardı.
Üstelik 30 kişilik sınıfta projesi en çok beğenilen öğrenci olmuş.
Gülin Topaç, ödevini başarıyla tamamlarken, sosyal medyanın öteki yüzünü de herkese gösterdi.
Bence hocası Gülin'in performansını bu açıdan da değerlendirmeli.
Sosyal medya günümüzün gerçeği.
Ama bilirsiniz; kontrol edilemeyen güç, güç değildir.
Gülin'in yalanını bir de bu açıdan değerlendirmek gerek.
Bakın; bir cümle kaç kişinin hayatını saatler boyu nasıl etki altına aldı!
Bu da online dünyanın oyunu!