Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ELVAN DEMİRKAN

Hata yapmamak için her şeyi yapıyoruz

Ama ya bu konuda hatalıysak?
Hata yaptığımızı düşünmek kadar bizi tehdit eden bir his var mı acaba?
Hata yapmak insana özgüdür ama o insan 'kendimiz' olunca neden kendi hatamızı kabul etmek bu kadar zorumuza gidiyor?
Hiç kimse bazen yanlış yapabileceğini kabul etmiyor…
Yeterlilik hissimiz, doğru olmamıza bağlı. Öyle bir kontrol mekanizmamız var ki, sürekli aktif…
Sürekli kendi doğrunu kabul ettirme ihtiyacı, adamı hasta eder. Halbuki hayatımız yanılgılarla dolu… İnsanları daha tanımadan onlar hakkında yanlış şeyler öngörüyoruz. En yakınlarımızı bile yanlış anlıyoruz. Yanlış insanı seviyoruz. Yanlış tepkiler veriyoruz. Kendimizi bile yanlış tanıyoruz. Yazar Philip Roth'un dediği gibi "Yaşamın insanları doğru anlamakla bir alakası yoktur... Onları defalarca yanlış anlarız. Sonra tekrar değerlendirip yanlış anlamaya devam ederiz. Yaşamak bundan ibarettir."

EGOLARI TAVAN YAPMIŞ!
Kendi bildiğimizi, inandığımızı sorgulamıyoruz. Dahası, düşündüğümüzün aksini ispat eden kanıtları bile görmezden gelip sadece destekleyenleri hatırlıyoruz..
Neden?
Çünkü hatalı olan karşımızdaki olunca, değişmek zorunda olan biz değiliz! Aptal ve değersiz olan da biz değiliz.
Hele bazıları var, "Benim gibi düşünmezsen susmama imkan yok" diye ısrar etmekte üstlerine yok. Mesela bazı köşe yazarları… Bazen neden köşe yazarı olduklarını unutuyorlar ve tüm vazifelerinin olur olmaz her konuda kendilerinin doğru, başkasının yanlış olduğunu ispat etmek olduğunu düşünüyorlar? İstedikleri teyidi almazlarsa da biraz(!) hırçınlaşıyorlar. Sırf bu tavan yapmış egoları yüzünden doğru dürüst okuduğum köşe yazarı sayısı o kadar azaldı ki!

BAKIŞ AÇILARI FARKLI
Bir insan, nasıl sadece kendi görüşünün bu hayattaki tek doğru olduğunu düşünebilir? Benim mesela, ölsem vazgeçmeyeceğim bazı doğrularım var.
Ama 'doğru' olduğumu (yani kendi fikrimi) bir başkasına, en yakınıma bile, kendi gözümden gösteremeyeceğimi çoktan anladım. Zaten birinin kendini kötü hissetmesi pahasına kendimi iyi hissetmeye çalışmak, sonuçta beni de kötü hissettiriyor.
Sonra niye tek bir görüş şekline bu kadar bağımlı olayım ki!
Hayatta bazen ne doğru ne yanlış vardır. Sadece geçmiş, cinsiyet ve bakış açıları farklıdır…

BOŞLUKTA KOŞAN ÇAKAL
Kathryn Schulz araştırmacı bir yazar... 5 yıl boyunca yanlış olduğunu düşünmeye kendini şartlamış.
Nedeni; insanların 'haklı olmaya' neden takılıp kaldıklarını anlamak…
Schulz, "Hata yapmak değil, hata yaptığımızı farketmek bizleri mahvediyor" diyor. Schulz, ilgimi çeken bir örnek vermiş. Looney Tunes çizgi filmlerinde çöldeki kuşu bir türlü yakalayamayan çakalı bilirsiniz. Bu çizgi filmin neredeyse her bölümünde, çakalın kuşu kovaladığı ve kuşun uçurum kenarından koşup gittiği bir an vardır. Çakal da kuşun ardından uçuruma koşar. Komik olan, çakalın boşlukta (düşmeden) koşmasıdır.
Öylece koşmaya devam eder, ta ki aşağıya bakıp da havada olduğunu anladığı ana kadar... İşte onu farkettiği anda düşer.
Bir konuda haksızsak (bu durumu fark etmeden önce) uçuruma doğru koşan ve aşağıya henüz bakmamış olan çakal gibiyizdir. Yani, zaten haksızız ve çoktan sorunun içine girmişiz ama hâlâ sağlam zeminde olduğumuzu sanırız. Ve hata yaptığımızı fark ettiğimiz an uçurumdan düşeriz. Schulz buna 'hata körlüğü' diyor.
Bize yanlış olabildiğimizi gösterecek hiçbir içsel ipucumuz yok. Hep haklı olduğumuzdan kesinlikle eminiz. Çoğu zaman çakal gibi, çok geç olduktan sonra yanlışımızı anlıyoruz.

SİZİ SİZ YAPAN KARARLAR
Shultz; "Aslında hata yapmaya ihtiyacımız var" diyor. Çünkü hata yapmaya karşı koydukça insan olmanın anlamından uzaklaşıyoruz…
Son 10 yılda, ilişki, iş, ev, arkadaş seçimlerimde verdiğim kararları şöyle bir düşündüm.
Hepimizin hayatı doğru veya yanlış kararlar ile dolu...
Zamanında doğru olduğundan emin olduğunuz ama yaşayarak aslında yanlış olabildiğini gördüğünüz kararlar...
Sizi siz yapan, insan yapan, kişiliğinizi zenginleştiren, hayatınıza boyut kazandıran kararlar…
Eğer yanlış kararlar vermeseydiniz ya tecrübelerinizden hiçbir şey öğrenmeyecektiniz ya da yaşamaya değer bir tecrübeniz olmayacaktı…
Hayatta bazen doğru karar verebiliyoruz ama genelde verdiğimiz karar çerçevesinde doğruyu bulmamız gerekiyor…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA