Gaziantep Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, üniversite sınavına hazırlanan öğrencilere stres yönetimi ile ilgili bir konuşma yapmamı rica edince; hemen "Tamam" dedim.
Şu dönemde sınava hazırlanan öğrenci ve ailelerin yaşadıklarını çok iyi anlıyorum çünkü aynı süreç bizim evde de yaşanıyor.
17 yaşındaki kızım Mira, bu yıl üniversiteye hazırlanıyor.
Washington DC'deki American University'de yıllarca yoga temelli stres idaresi öğrettim.
Öğrencilerin düşünce şekillerini genel olarak iki maddede toplayabilirim:
'Okul sınavları geçmekten ibarettir.'
'Popüler olmak, özgün olmaktan daha çok prim yapıyor.'

AİLELERİN İŞİ ZOR
Maalesef eğitim sistemi, çocuklarımızın ruhlarını beslemiyor.
"Ne yaparsam yapayım, yetersizim" diyen bir nesil yetiştiriyoruz.
Gaziantep'te konuşmamı izlemeye gelen bin kişiye bakıyorum; onlar için en önemli şey, bir üniversiteye kapak atabilmek.
Çoğunun kazanacağı bölüm, belki de ilgi duydukları bölüm bile değil.
Öte yandan yıllardır saygın kurumlarda verdiğim eğitimlere katılan çalışanlara bakıyorum; çoğu kendini ait hissetmediği bir sektörde, ait hissetmediği bir işte ve masada çalışıyor.
Çoğunluk mutsuz!
Ailelerin işi de zor!
Hayat şartları ağır; rekabet büyük...
Dolayısıyla; çocuklarının kariyer basamaklarını hızla tırmanabilecekleri, en azından mezun olduklarında iş bulmalarını kolaylaştıracak bir okula girebilmeleri için uğraşıyorlar.
Benim kızım Mira bir de müzik okumak istiyor!
Bir anne olarak endişemi tahmin edebiliyorsunuzdur...
İçimdeki "Ya aç kalıp, sürünürsen" diyecek olan sesi kısıp yapmak istediğinin gerçekten bu olup olmadığını anlaması için ona zaman tanımaya karar verdim.
Çünkü çocuk yetiştirmeyi; 'Olmanı istediğim kişi ol' ile sınırlandırmamaya çalışıyorum.
Ya da kendi beklenti ve endişelerimi ona empoze etmenin aramızda çatışma yarattığını biliyorum.
Mira, başarılı müzisyenlerin olduğu bir ailede büyüdü. Dolayısıyla bu sektörün zorluklarını birinci elden dinleme fırsatı buldu.
Buna rağmen "Anne, müzik piyasasının getirdiklerini tecrübe etmeden anlayamam. İleride bana göre olmadığını düşünürsem, yön değiştiririm ama şu anda istediğim şey, iyi bir müzisyen olabilmek" diyor. E bunu diyen bir gence de "Hayır git avukat ol" denmiyor.
"O halde kalbindeki ne ise onu yap" demek durumundasınız.
Sonuçta herkes, yaşaması gereken hayat tecrübesini yaşayacak.

SEVDİĞİNİZ İŞİ YAPIN
Bazıları, ne yapmak istediklerini erken yaşta biliyor.
(Gençlere sesleniyorum...) Onlardan biriyseniz; o dürtünün peşini bırakmayın.
Çünkü hayattaki en büyük motivasyonunuz o 'dürtü'yü geliştirmek olabilir.
Size karakter kazandıran, diğerlerinden farklı yapan da budur.
Sevdiğiniz işi yapmak para getirir, ama getirmeyebilir de... Bir gün paranın daha önemli olduğunu düşünürseniz, B planına o zaman geçersiniz.
O zamana kadar onca para kazanıp, sevmediğiniz bir işi yaparak boşa bir hayat yaşadığınızı düşünmekten iyidir.