Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN CAN YANTIR

Futbol cahilliği

Bu coğrafya maalesef ki 'neyim' coğrafyası, 'nesin' değil... Yani buralar, kişinin kendi büyüklüğünü, kendi pozisyonunu, kendisinin belirlediği topraklar. Hiçbir fikrin sorgulanmadığı, üstelik fikirlerin sağlam temellere oturtulmadığı yerlerde, yüksek perdeden atanlar çok olur... Yazının başında söyleyeyim, Frank Rijkaard'ı çok seviyorum; kariyerini, duruşunu, oturmasını kalkmasını... Her özelliğini seviyorum. Ve bu ülkede bulunmasını, futbolumuz açısından büyük bir şans olarak görüyorum. Taktiksel anlamda eleştirdiğim yönleri yok mu? Elbette var. Ama o eleştirileri de haddimi bilerek yapıyorum; en azından futbol anlamında haddimi bilerek... Ve uzunca bir zamandır, "Rijkaard futboldan anlamıyor!" diyerek, birtakım çizgileri fena halde aştıklarını düşündüğüm insanlar için, bazı rakamları paylaşmak istiyorum... 206: Rijkaard'ın 1980-1987 yılları arasında Ajax formasıyla çıktığı maç sayısı. 16.810: Rijkaard'ın bu dönemde sahada kaldığı sürenin dakika cinsinden değeri. 46: Bu dönemde attığı gol sayısı. 142: Rijkaard'ın efsaneleştiği Milan formasıyla çıktığı maç sayısı. 11.360: Milan formasıyla sahada kaldığı sürenin dakika değeri. 16: Bu dönemde attığı gol sayısı 73: Hollanda Milli Takımı'nın formasıyla çıktığı maç sayısı. Bırakın futbolcuyu, bildiğimiz odunu stadyuma bu kadar götürüp getirseniz, atmosferi koklatsanız, o bile futbol kültüründen biraz nasiplenir. Peki, Rijkaard'a yöneltilen eleştiriler bununla bitiyor mu? Hayır, işin bir de süsü var; yani "Rijkaard, hoca falan değil!" eleştirisi... Hadi biraz daha rakam verelim... 209: Efsane olduğu Barcelona başında sahaya çıktığı maç sayısı. 128: O dönemde aldığı galibiyet sayısı. %61.24: Barcelona'daki galibiyet yüzdesi. Şimdi aynı kafa, Rijkaard'ın Sparta Rotterdam'ı küme düşürdüğü sezona hiç değinmediğimi düşünüp, yazıda art niyet arayabilir. Hiç gerek yok; o dönemde tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birini yaşayıp, takımı sahaya çıkarmakta zorlanan kulübün hikâyesini, gerekirse geniş geniş tartışırız. Ama sadece rakamsal olarak telaffuz edeceksek, evet, Rijkaard o denemesinde başarısız olmuştur; o dönem için başarısız bir teknik direktördür, ama yine de teknik direktördür...

SADECE İZLEMEKLE OLMAZ
Peki, ben neden rakamlara bu kadar takıldım? Çünkü sadece rakamlar, bazı futbol cahillerine çok şey ifade eder. Tek dayanakları, üç dünya kupasını, beş Avrupa şampiyonasını tribünden çıplak gözle izlemek olan ve sadece bu yüzden, futboldan fazlasıyla anladıklarını düşünenler; o izledikleri maçların bizzat kahramanı olmuş kişileri eleştirirken biraz daha mantıklı olabilsin diye verdim bu rakamları... Eleştirirken de, "Rijkaard'ın şu hareketlerini yanlış buluyorum", "Rijkaard, yanlış taktikle oynatıyor" diyebilsin; ama "Rijkaard, futboldan anlamıyor!" diyerek, komik duruma düşmesin diye yapıyorum. Çünkü Rijkaard'ın futbol açısından ne ifade ettiğini anlamak için, oturduğumuz koltuklardan kalkıp, Barcelona'nın en ateşli tribün organizasyonu 'Boixos Nois'in merkezine gitmek gerekir. Tüm başarılarına rağmen Laporta'yı ölümle tehdit edecek kadar agresif olan bu grubun, duvarlarını Rijkaard posterleriyle süslediği lokallerini görmek gerekir... Ve ondan sonra ahkâm kesmek gerekir...

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA