Gün geçmiyor ki yeni bir tartışma konusu yaratıp memleketin akıl şirazesini kaydırmayalım.
Ateşe bir odun da 'muhafazakar sanat' tartışmasıyla bir dönem epeyce konuşulmuş İskender Pala'dan geldi.
Pala, Neşet Ertaş'ın bazı türkülerinin yoğun erotizm içerdiğini ve kadının bu şekilde aşağılanmasına karşı olduğunu belirtti.
Hatta bu tip eserlerin, TRT repertuvarından da çıkarılması gerektiğini söyleyerek topu bir anlamda o tarafa attı.
Herkesin, her eseri beğenme veya beğenmeme hakkı vardır. Hatta erotik bulup eleştirme hakkı da vardır ama yasaklanması gerektiğini söylemek, ilk başta aydın kimliğiyle çelişir.
Diyelim biz bu eserleri TRT repertuvarından çıkardık. Ne olacak? Kahvelerde, aşık atışmalarında bu türküler söylenmeyecek mi? "Entarisi ala benziyor" denmeyecek mi misal?
Pala, muhtemelen ustanın vefatı dolayısıyla o kanaldan girerek daha çok ses getirmek istedi ama sadece Neşet Ertaş'ın bazı türkülerini yasaklatarak bu işi çözemez çünkü bu topraklarda, onun tanımlamasıyla 'erotik' daha birçok eser var. Dilerse hatırlatayım...

HANGİMİZ SÖYLEMEDİK Kİ?
Türk müziğine yüzlerce eser kazandırmış Mustafa Sarısözen'in derlediği 'Entarisi Ala Benziyor, Şeftalisi Bala Benziyor' var mesela.
Gerçi türkünün devamında "Benim yarim bana benziyor" denerek tam bir ters köşe yapılıyor ama olsun; nereden bakarsanız sakıncalı.
Repertuvardan çıkaralım.
Ya Nida Tüfekçi'nin derlediği 'Karanfil suyu neyler, güzel kokuyu neyler. İki baş bir yastıkta, göz uykuyu neyler' sözlerini ne yapacağız? Üstelik dakika bir gol bir; mevzu karanfilden açılıp hemen yastığa getirilmiş. Kesinlikle sakıncalı.
Hele bir Osman Şanlıtuna derlemesi olan 'Çıksam Urumeli'nin Düzüne Alsam Safiye'yi Dizime' türküsü var ki, düşmanlar başına. Zaten bu Batı'nın hep kötü yönlerini alıyoruz biz. Yoksa ne işimiz olur bizim böyle şeylerle...
Üstelik türkülerde sadece kadınlar değil, zaman zaman erkekler de hain planların(!) kurbanı olabiliyor. İskender Pala, 'Samanlıktan Kaldıramadım Samanı da Zühtü' türküsünü eminim biliyordur; devamını mırıldansın yeter.
Kendisine tavsiyem, illa Neşet Ertaş'la ilgili bir öneri yapacaksa, bir konserinde seyirciyle arasına barikat kuran polislere kızıp "Benim gara yüzümü görmek isteyen şöyle ön tarafa gelsin" deyip dinleyenleriyle kucaklaştığı sahneyi TRT arşivlerine aldırsın.
Ya da halkın sanatçısı olmayı, devlet sanatçısı olmaya tercih edişini...