Son yılların modası doğum anının fotoğraflanması.
Ünlü, ünsüz herkesin bir doğumhane albümü var artık.
Kadınlar doğumhaneye giderken süslendikleri kadar, düğünlerinde süslenmiyorlardır herhalde.
Sözde doğal ve aynı zamanda da kutsal bir varlıkmış gibi görünmek istiyorlar ama öyle mizansenler yaratılıyor ki, ortaya çıkan sonuçlar bizleri pek eğlendiriyor. Bu albümlerin olmazsa olmaz bazı pozları var mesela.
ÖNCELİK KIRMIZI OJEDE
Anne bebeği göğsüne yatırmış hayran hayran seyrediyor, babamız ise yukarıdan eğilmiş, anneyi, kendisine sunduğu bu ödül için alnına koyduğu bir öpücükle şereflendiriyor. Bebeciğinse hiçbir şeyden haberi yok; o sadece, o sırada havayla ilk kez karşılaştığı için cayır cayır yanmakta olan ciğerlerinin derdinde.
Geçen gün bir arkadaşım şahit olduğu sahneyi anlattı, ağzım açık kaldı.
Anne doğumdan çıkıyor. Önce o, sonra da bebek odaya getiriliyor.
Anne, bebeğinin yüzüne bile bakmadan odadakilere "Çabuk bana kırmızı oje sürün, çabukkk" diyor. Kafasında kırmızılı Hürrem taçlarından biri.
Az sonra bebekle vereceği pozun 'styling'ini hazırlıyor yani.
Doğurduğunu öpüp koklamadan, buna ihtiyaç duymadan; tek derdi kırmızı oje!
Yuh demek istiyorum yuh!