Ben artık bu konuda yazmaktan bıktım! Ama durup durup malzeme önüme geliyor ve konu ister istemez tekrar açılıyor. Şu tekme tokat yaşanan ilişkiler konusu.
Bazı kadınlar dayak yemekten, bazı adamlar atmaktan, bazı çiftler de birbirini tekmelemekten hoşlanır. Bunu böyle kabul edip; her gördüğümüz karı-koca kavgasına burnumuzu sokmamamız lazım.
Bırakalım birbirlerini yesinler.
Çünkü az sonra eve gidip aynı şiddette sevişecekler. Çünkü ilişki anlayışları bu. Tutkunun, aşkın, ancak tokat manyağı olurlarsa tadını çıkarabileceklerine inanmışlar bir kere."Ayy sorma, adam beni o kadar ama o kadar seviyor kiii, geçende bir yumruk indirdi... Allah seni inandırsın, aşktan gözümde şimşekler çaktı!" gibi cümleler kurabiliyorlar.
Bu yüzden onları tepişirken görünce şaşırmayınız, yanlarından ses çıkarmadan geçip sıvışınız.
BUNLAR DOĞAL ŞEYLER!
Bakınız geçen hafta iki oyuncunun; eşlerini dövdükleri haberleri gazetelere yansıdı, okumuşsunuzdur.
'Uçurum' dizisinde oynayan Mehmet Ali Nuroğlu ve eşi Çiçek Gülsen; sokak ortasında birbirlerini şakada şukada tokatlarken fotoğraflandı.
Bir diğer dayak haberi de BKM oyuncusu Metin Yıldız'dan geldi. Daha önce de şiddet gördüğünü iddia eden Elvan Yıldız, yine bir kavga sırasında yediği yumruktan sonra karakola gidip eşinden şikayetçi oldu.
Ve bu iki haberde şöyle benzer açıklamalar vardı.
M. Ali Nuroğlu ve Metin Yıldız; kendilerini arayan gazeteci arkadaşlara "Bunlar her ailede olan sıradan olaylar. Karı-koca arasında olur böyle şeyler" dediler ve konuyu bitirdiler.
SEN SOPAYI YEMİŞSİN
Söylüyorum size; onlar buna inanıyor. Küfür, tekme, tokat, hakaret, yumruk... Bunlar bazılarına göre her ilişkide olan olağan şeyler!
Şimdi burada insanlık onuru, kadınlık gururu, adamlık duruşu falan diye ahkam kesmenin manası yok! Bunlardan anlayan zaten ilk küfürde, ilk tokatta çeker gider.
Yok o ilkinden sonra hâlâ o evde oturuyorsan, o zaman senin için yapılacak bir şey yok güzel kardeşim.
Sen 'sopayı' yemişsin!
