Bir ünlümüz var; kendisinin artık cinsel fantezisini, sürekli yakalandığı için biliyoruz.
Parasını, cinselliğini kullanarak kazanan kadınları seviyor. (En kibar böyle söylenir sanırım.) Eskiden böyle şeyler duyunca tuhaf gelirdi, anlayamazdım. "İstese etrafı doğru düzgün kadın dolu, neden tercihi böyle tuhaf?" derdim.
Eee yaş ilerleyince insana bir olgunluk, bir ermişlik çöküyor işte...
Artık kesinlikle kınamıyorum, yargılamıyorum. Çünkü kimsenin yatak odasıyla ilgilenmiyorum.
Böyle bir erkek tipi var zaten.
Hafif meşrep mi desek, ne desek; böyle frapan, memeler ortada gezen, dekolteyi ucuzlaştırmış kadın seven adamlar onlar.

DEDİKODU SEVERLER
Kime ne? Bu konularda ahkam kesmek, 'Auvv ne ayıp' demek kimsenin haddine düşmez.
Herkes kendi hayatına baksın. Üstelik erkeklerle kadınların kimyaları, kumaşları çok farklı.
Ne onlar bizim dünyamızı tam olarak anlayabilirler, ne de biz onların.
Biz kadınlara ters gelen bir çok özellikleri var onların. Mesela:
Aslında yanlarındaki kadına bakılmasından, beğenilmesinden hoşlanırlar. Çünkü gösterişli bir kadınla yan yana görülmek onların erkekliklerinin gücünü tüm cihana duyurur.
Arkalarından 'çapkın' denmesi utanılacak değil, gurur duyulacak bir durumdur.
Her ne kadar inkar etseler, topu bize atsalar da aslında dedikodu konusunda çok daha meraklı ve acımasızdırlar.
İlişki durumları ne olursa olsun; ister reelde, ister sosyal medya üzerinden olsun başka kadınlarla flörtleşmeyi severler.
Bizim gibi uzun uzun konuşmayı, mevzuları detaylandırmayı sevmezler. Ne anlatacaksan en fazla beş dakika sürmeli; gerisi onları sıkar, zaten dinlemezler.
Kötü niyetlerinden değil yahu, yazılımları öyle; kızmamak lazım.
En playboy'u, kadınlarla ilgili skorlarını anlatırken en atıp tutanı bile aslında kendine güvensizdir. Aldatılma riski konusunda en az kadınlar kadar tedirgindirler.
Hiç numara yapmasınlar; kapris yapma ve trip atma konusunda kadınlara yüklenseler de bu konuda biz kadınlardan hiç farkları yoktur.
Fazla kilo ve beden estetiği konusunda bize rahmet okuturlar.
Kalabalık ortama girince göbeği içeri çekme yarışında bayrağı bizden daha iyi taşırlar.

TELEFON ELLERİNDE
Botoks, dolgu, kaş aldırma, manikür, pedikür, saç boyama, balyaj attırma çoktan kadınların tekelinden çıktı ama sorsan 'Yaptırıyor musun?' diye, bunu hakaret sayarlar.
Ayrılık zamanları emin olun onlar da 'Mesaj gelecek mi, arayacak mı?' diye telefona yapışık yaşarlar ama tabii bunu hiç çaktırmazlar.
Bunların dışında kapalı kutu oldukları, ısrarla sakındıkları daha bir çok özellikler var.
Olsun da zaten...
Bu dünya kadının ve erkeğin farklılıkları, didişmeleriyle güzel.