Yazdığın yazı kadar mısın? Söylediğin hit olmuş şarkılar kadar mı? Yoksa sen bindiğin araban mısın? Kullandığın cep telefonunun modeli mi belirler seni? Twitter takipçin ne kadar çoksa o kadar çok musun diğerlerinden ya da az mısın? Yoksa bankadaki hesabının kabarıklığı kadar mı değerin? Tatile gittiğin yerler misin sen? Oturduğun site mi? Yemek yediğin restoranlarda gördüğün ilginin neresindesin sen? Yürüdüğün kırmızı halıların yüzde kaçındasın? Bussiness class uçak biletin kaçta kaç arttırıyor seni? Ekonomide uçsan, ekonomik de hissetmek zorunda mısın? En iyi marka şarabı dolduruyorsan kadehine, sen de iyi misin en derinlerde?
DÜĞÜM ÇÖZÜLMÜŞ GİBİ...
Rütben mi söylüyor, kim olduğunu? Kariyerin mi? Okuduğun kitaplar mı? Gezdiğin şehirler mi? Alkışlandığın kadar mı değiyor nefes aldığına? Herkesin gözü üstündeyse ipi göğüslemiş mi oluyorsun hayatta? Konuşulduğun miktar mı belirliyor önemini? Hey dursana bir dakika, söylesene neye göre önemlisin? Kim biçiyor değerini? Hatta asıl soru şu; sen kimsin, hadisenin neresindesin? Sorsan kendine bilebilir misin? Bulabilir misin? Bazı günler vardır, bazı anlar... Bir şey olur sana... Tüm sorular çıkıverir aniden çekmeceden. Dizilirler ardı sıra kafana. Susar kalırsın, zaten biraz sussana, çok konuşmamış mıydın? Bir sıcaklık yayılır tepeden tırnağa, soluğunu hissedersin her yanında. Sakinleşirsin aniden, cezalı çocuk hesabı. Cenazedeymiş gibi, yeni doğmuş bir bebeğe bakar gibi, kaybetmiş gibi, yenilmiş gibi, baştan başlar gibi, gözünün önündekini yeni farketmiş gibi, sonundaymış gibi, en başındaymış gibi, düğüm çözülmüş gibi... Öyleyim şimdi. Hani gün doğarken çarşaf gibi serilmiş deniz misali. Birkaç saat önce eski yaşımdan çıktım, yeni yaşıma girdim. 30'dum, 31 oldum. Çok şey söylediler 30 yaş için... Kimi '30 yaşından sonra aldığın kiloları veremezsin ha, ona göre' kıvamında komik... Kimi de '30'dan sonra bambaşka biri olacaksın' buyurması tadında ilgi çekiciydi, biraz da anlamsız, hani 'Mecburcu muyum kardeşim, hadi oradan' dediğim...
BU MUYDU? BUYDU!
Evet! Bu yıl değiştim ben. 30 yaş denen bir dönem varmış gerçekten. Her gün başka bir bene uyandım sanki. Daha çok sevdim bu halimi. Duruldum, demlenmeye başladım sanki. Daha çok dinledim, daha çok kendimle kalmayı becerebildim. Neyse... Ama çok önemli bir şeyi az önce fark ettim. Hayatımda aldığım en güzel hediye bu muydu? Buydu tabii. Bütün günü sokaklarda geçirdikten sonra Yasemin ve Mert'le eve gelmiştik. Saat 12'ye yaklaşırken en sevdiğim şarkıyı dinlemek geldi içimden; 'Eagles-Hotel California' ama canlı kayıt olan. Nefis bir şarkı, hatta olağanüstü... Eh yanında bir kadeh de şarap çekti canım. Işıkları kapattım mumları yaktım. Kendimi şarkıya bıraktım. Ki aramızda kalsın, kendini kolay kolay bırakamayanlardanım. Şarkı bittikten sonra Yasemin, bana başka bir şey dinletmek istediğini söyledi. Saat 24.00'te... İyi ki doğdun şarkısı çalmaya başladı. Arkasından tam 17 dakika boyunca arkadaşlarımın ve ailemin bana bıraktığı sesli mesajlar... Okul arkadaşlarım Elçin ve şarkılarıyla Dilhan... İtalya'ya yerleşen hasret kaldığım Murat, İpek'im. Gülhun, Bülent, komiklikleriyle Tanem. İzzet, Burak, Mert, Sedef. Sonra Handan, biricik dayım, yengem, kuzenim Ebru. Sesi titreyerek canım ablam Zeynep, babam (Annem sevgi fazlasından, konuşurken ağlayacağı için günlerce Yasemin'den kaçmış)... Tufan, Mert Ekren ve Mert'in Zeynep. İdil, Murat Boz, Eliz ve başkaları... Gözyaşlarımla kahkahalarım birbirine karıştı. Şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemedim.
İYİ Kİ DOĞMUŞUM
Günlerdir bir iş çevirdiğini düşündüğüm Yasemin, meğer bu hediyenin peşindeymiş. Böyle güzel hediye olur mu? Daha güzeli var mı? Bence yok. Az önce sorduğum sorunun cevabı da tek... 'Sen kimsin biliyor musun?' Ben biliyorum; sen, arkadaşların ve ailen kadarsın. Sen onlarsın. Onların sevgisi, onların gururu, onların yüzündeki gülümseyiş kadarsın. Hepsi bu! Gerisi teferruat. Gerisi gelir geçer. Sen, seni sol köşelerinde taşıyanlar kadarsın. Nihayet 'iyi ki doğmuşum' dedim kendi kendime. Onca isyanıma, üzüntüme, endişeme güldüm uzun zaman sonra. Daha ne olsun şu hayatta. Bir insan daha ne istesin ki. İyi ki doğmuşsun kızım. Böyle güzel arkadaşlara, böyle bir aileye iyi ki doğmuşsun. Teşekkür ederim Yasemin. Çok teşekkür ederim.
