Türkiye'de ödül töreni enflasyonu var. Her önüne gelen ödül dağıtıyor, yakında anaokulları bile ödül dağıtacak...
Bu kadar çok ödül töreni olunca da ortaya komik durumlar çıkıyor.
Örneğin 'Ayaklı Gazete 2010 Televizyon Yıldızları' ödüllerinde tam 364 aday yarışmış ve 43 ödül dağıtılmış.
Türkiye'de bu kadar çok dalda ödül dağıtan başka bir tören ben hatırlamıyorum. 43 ödül ne demek?
Bu kadar çok ödül dağıtmanın mantığı nedir?
Acaba 'Her önümüze gelene ödül verelim ki, tören ses getirsin' diye mi düşündüler?
Genelde bu tür törenlerde komedi ve dram kategorilerinde dizilere ödül verilir ama arkadaşlar herkese ödül verecekler ya 'En iyi dönem' ve 'En iyi polisiye' dizilerini de seçmişler.
Yetmemiş, bir de dönem dizilerindeki oyunculara da ödül dağıtmışlar.
Durun bitmedi, arkadaşlar yaratıcılıkta sınır tanımamışlar. 'En iyi dizi başlangıç jeneriğine sahip dizi', 'En iyi dizi fragmanına sahip dizi' kategorilerini de uydurmuşlar.
KÜLTÜR BAKANLIĞI NE ALAKA?
Bir de 'Televizyon Yıldızları' başlıklı törende sinema ödüllerine ne gerek var? Eğer sinema da değerlendirmeye alınıyorsa, neden sadece üç dalda ödül verildi?
'En İyi Film', 'En İyi Erkek Oyuncu' ve 'En İyi Kadın Oyuncu' dallarında ödül verirken neden yönetmen ya da senaryo yazarı es geçildi?
Hepsini geçtim, Ayakligazete. com'da düzenlenen ankete katılan 786 bin 310 kişi uzayda mı yaşıyor?
Bu yıl ödüllerde sıfır çeken, çoğunda aday bile gösterilmeyen 'New York'ta Beş Minare'ye üç ödülden ikisi verilmiş.
Yoksa bu ankete de şifre skandalı mı karıştı? Ya da amaç sadece Mahsun'un gönlünü mü almaktı?
Ve gelelim en önemli soruya: Turizm ve Kültür Bakanlığı, bu ödül törenine hangi ulvi amaç uğruna destek çıktı?
Not: Sevgili Tayfun Topal (Ayakligazete. com'un sahibi) daha öncede söyledim; reklam zekana hayranım.
Tek sorun, fazla zeki olman!