'Rojin'in parfümü nasıl kokuyor' başlıklı yazımla ilgili Rojin beklediğim tepkinin; yani beni ırkçı, faşist ilan etmenin de ötesine geçti. Yazımdaki bir lafı bilinçli bir şekilde değiştirmiş.
Yazımı okumayanların gözünde beni zor duruma düşürecek bir değişiklik bu!
MARKA ELEŞTİRİSİ
Nerden başlasam ki...
Üniversitede 90'lı yılların başında,
Özgür Gündem'i okuduğumuz için tehdit edildiğimizden mi?
Kofti solcu takıldığımız öğrencilik yıllarında çektiğim Nevruz halaylarından mı?
Ya da magazin ekleri olmasına rağmen Kelebek ve GÜNAYDIN'da popüler kültürde demlediğim 'demokratik açılım'dan, askerde yıldırım çarpmasıyla meydana gelen şüpheli ölümlerden, yargısız infazlara kurban giden Kürt gazetecilerden bahsettiğim yazılarımı mı anlatsam?
Evet, kendimden zorunlu olarak bahsetmek, bu örnekleri vermek bile beni rahatsız ediyor.
Kendi çapımızda gördüğümüzü yazıyoruz, doğru bildiğimizi savunuyoruz işte... Lakin ırkçı ilan edilmek koyuyor adama!
Halbuki o yazıda Rojin'in hakkını da teslim etmeye çalıştım. Erkeklerin sözlü şiddetine maruz kaldığını, bir kadının hayatında uğrayabileceği en ağır hakaretlere mazur kaldığını, PKK tarafından bile tehdit edildiğini ve ortaya tam bir ezilen Kürt kadını profili çıktığından da bahsetmiştim.
Ama aynı yazıda tam da Rojin'in en ağır haksızlıklara uğradığı bir dönemde markalaşacağını, önce parfümünü, sonra da başka ürünlerini satışa çıkaracağını açıklamasının zamanlama açısından uygun olmadığını yazmıştım.
Her şeye rağmen markalaşma hakkının olabileceğini, ama ezilen Kürt kadını imajıyla kapitalist marka stratejisi arasında anlam bütünlüğü kurulmasından rahatsız olduğumu belirtmiştim.
IRKÇILIKLA SUÇLANDIK
Bir de toplum tarafından bu kadar tartışılırken; parfümdü, elbiseydi satmaya çalışmanın 'ezilen Kürt kadını imajıyla' prim sağlayan bir kadın hissi uyandıracağına değinmiştim.
Tüm bunları da, her şeye rağmen beni suçlayacağını bildiğim için her zamanki tarzımdan daha yumuşak bir dille yazdım.
Peki, ne oldu?
Rojin tarafından ırkçı, faşist ilan edildim. Dedim ya, bu Rojin'den beklediğim tavırdı ama beklemediğim ve beni korkutan tavrı ise 'ezilen Kürt kadını' lafım için "Bana nasıl 'ezik Kürt kadını' tanımı yapabilir" demesi...
EZİK VE EZİLEN
'Acaba yanlış mı yazdım?' diye yazıma baktım. Yo, ezilen demişim ama Rojin dün gördüğüm iki röpotajda özellikle 'ezik' ifadesini kullanmış. Hatta bir röportajda 'ezik Kürt kadını' lafı tırnağa alınmış. Diğerinde ise bu suçlama ana gazetenin birinci sayfasından anoslanmış. Güya, ben Rojin için 'Ezik Kürt kadınını temsil ediyor' demişim.
'Ezik' ile 'ezilen' arasındaki anlam farkını anlatmama gerek yok herhalde. 'Ezik' hakarete girer!
Vallahi, korktum senden Rojin! Bir kelimeyi değiştirip, beni hedef göstermeye çalıştın ya... Diyecek lafım yok! Bu da senin hakkında son yazımdır. Bunu da yazmayacaktım aslında ama hedef gösterildiğim için zorunlu olarak yazdım.
