Dün,Akşam gazetesinde Osman Hökemen imzalı haberi okurken Selimiye Köyü'ndeki Onno Tunç anıtının da tıpkı Yalova'daki gibi çirkin olduğunu fark ettim.
Yalova'daki anıtla hemen hemen aynı sanatsal kaygılarla yapılmış.
Bildiğiniz beton zeminin üzerine granit taşlarla Onno Tunç yazılmış!
Galiba 1996'da her iki anıtı yapan aynı mimar, heykeltıraş ya da fayans ustası!
Çok uğraşmamış, dökmüş betonu, üzerine granit taşlarla Onno Tunç yazmış; o kadar.
MEMLEKETE FAYDASI DOKUNDU
Ama Selimiye'deki anıt da saldırıya uğramış, köylüler de aralarında para toplayıp aynısını tekrar yaptırmışlar.
Bir de zarar görmesin diye etrafını tel örgülerle çevirip önüne de kilit vurunca, ortaya bir çirkinlik abidesi çıkmış.
Köylüleri suçlamıyorum; onlar da, heykeltıraş ya da fayansçı usta her kimse, bir bildiği vardır deyip aynısını yapmışlar ve özenle korumuşlar.
İnsanın "Keşke korumasalarmış" diyesi geliyor!
Bu anıtları yapan kim acaba?
Ancak Onno Tunç'a kıl olan birisi böylesine komik anıtlar yapabilir çünkü!
Özetle Türkiye'de ilk defa bir ırkçı saldırının memlekete faydası dokundu galiba. Bu utanç abidelerini gündeme getirip en azından Yalova'dakinin yeniden yapılmasına vesile oldular.