Gökhan Tiryaki görüntü yönetmenliğinde bir numara olduğunu, 'Kelebeğin Rüyası'nda bir kez daha kanıtlamış. Özellikle açılıştaki tek plan çekimi, sinema tarihimize geçecek cinsten.
Kıvanç Tatlıtuğ ve Mert Fırat müthiş oynamış. Tek aksayan oyuncu, Belçim Bilgin. Lise öğrencisi rolünde çok olgun durmuş. Keşke bu rol Farah Zeynep Abdullah'a verilseymiş. O zaman gençlerin, izlerken kendilerini jiletleyeceği bir melodram çıkardı ortaya. Yılmaz Erdoğan hayatının projesinde, eşini üzmemek için filmine ihanet etmiş.
Filmin sanat yönetimi de iyi ama beş parasız şair 'Muzaffer'i vitrinden fırlamış gibi giydirmenin alemi yoktu.

ŞİİR GİBİ BİR FİLM OLMUŞ
Şiirin, edebiyatın unutulduğu bir dönemde Yılmaz Erdoğan'ın filmin başrolüne şiiri koyması ayrıca övgüyü hak ediyor. Bu film sayesinde şiire ilgi artar. Kızlar bu filmi izledikten sonra, kendilerine SMS'le mani yollayan erkeklerin kafasında o cep telefonunu kırar!
Diyaloglar zekiceydi; hem güldürdü, hem hüzünlendirdi. Film, şiir gibi akıp gidiyor.
Rüştü Onur ve Muzaffer Tayyip Uslu yoksulluktan, bakımsızlıktan verem oldular. Bir sahnede şairlerimiz rakılı yemekli düğün yaparken, bir sahnede ilaç alacak paraları bile yok! Bir sahnede en lüks mekanda kahve içiliyor, başka bir sahnede ekmek alacak paraları yok. Bu filmi izlerken 'Germinal' geldi aklıma. O filmde açlığı, kıtlığı damarlarınıza kadar hissediyordunuz. Erdoğan ticari kaygılarla melodrama yüklenirken, bazı sahnelerde gerçekliği rafa kaldırmış.
Filmin süresi gereksiz yere uzun tutulmuş. Kafadan 20 dakika atılırdı filmden. Hem böylece ticari kayıp olmazdı (uzun olduğu için film bir seans eksik girecek). Sonlara doğru tempo çok düşüyor.
Filmin başında; 1940'ta Zonguldak'ta, Mükellefiyet Uygulaması ile köylülerin zorla madenlerde çalıştırıldığı bilgisi veriliyor. Bazı köylüler zincire vurulmuş yürütülüyor, askerler insanlara eziyet ediyor vs... Maden sahneleri toplama kamplarını andırıyordu. Böyle ağır bir dönem eleştirisi yapıyorsanız, detay vermek zorundasınız. İzleyici; neden, niçin sorularıyla baş başa bırakılmış.
Son tahlilde 'Kelebeğin Rüyası', sanatsal kaygılardan ödün vermeyen kaliteli bir ticari yapım olmuş. Ama bu filmden beklentim daha yüksekti.