İZMİR'DE dolmuş şoförlüğü yapan baba N.O. parayla işleri olmadığını söyleyerek, şöyle konuştu: "Dava açtığımızda, devletin yaptığı hatanın bedelini karşılaması gerektiğinden yola çıkarak, 'İşte hastane, işte eczane' demiştik. Geç olsa da 'İşte hastane, işte eczane' kararı çıktı. Bu cümle, yapılmış bir hatanın devlet olarak telafi edilmesi gerektiğini anlatıyor. Adalet yerini buldu, diyemiyoruz. Ölümcül bir mikrop olduğu için 'Bu kararla ilgili olması gereken oldu' diyebiliyoruz. Şu anda oğlumun tedavisi sürüyor ve gereken neyse yapılıyor. SGK'lı olduğum için tedavi masrafları da SGK tarafından karşılanıyor. Bu kararla, sosyal güvencem olmasa dahi oğlum ücretsiz tedavi edilebilecek. Çünkü önemli olan çocuğumun sağlığı. Oğlum benim için o kadar önemli ki, gerekirse evimi de çekinmeden satarım." Ailenin avukatı Mehmet Emin Keleş, 14 yıllık hukuk mücadelesinde Türkiye'de Sağlık Bakanlığı ve Kızılay'a karşı, AİHM'de de Türkiye'ye karşı üç ayrı hukuki zafer kazandıklarını söyleyerek, "Bu tazminat, Türkiye açısından bu alanda AİHM tarafından verilmiş en yüksek tazminattır. Bu kararla Y.O.'nun sağlığı da, hayatı da garanti altına alınmış oldu" dedi.