Fatih Altaylı aynen şöyle yazdı Habertürk'te...
[Ünal Aysal yönetimiyle birlikte Kütahyalı, Galatasaray'ın iç meselelerine en hâkim gazeteci oldu. Bildiğim kadarıyla Sedat Doğan üzerinden gelişen bu dostluk öyle bir noktaya geldi ki, Ünal Aysal'ın cep telefonu bile artık Rasim Ozan Kütahyalı'nın elinde, bu telefonun içindeki özel mesajları halkla paylaşıyor Kütahyalı]
Altaylı, Fatih Terim'in yalan söylediğinin ortaya çıktığıyla ilgilenmiyor da benim elime mesajların nerden geçtiğiyle ilgileniyor... Ergenekon ve Balyoz belgeleri çıktığında bu darbeci metinlerin gerçekliğiyle mi ilgilendik yoksa kimin sızdırdığıyla mı? Gerçi o zaman da ilk başta Ergenekoncular ve Balyozcular'dan yana tavır aldı Altaylı. Sonrasında bu siyasal mücadeleyi darbecilere karşı sivil demokratik güçlerin kazanacağını anlayınca tam dönüş yaptı...
Belki bu konuda da dönüş yapar ama zannetmem. Altaylı'nın esas meselesi patronu Turgay Ciner'in ticari çıkarları. Ciner ile Aysal arası enerji savaşlarından ötürü bundan yedi sene önce yazılmış Aysal karşıtı yazıları var. O zaman Aysal'ı kimse tanımazdı. Patronu Ciner'in çıkarlarını savunmasını anlarım ama bu işi Galatasaray'ın muhtemel başarısını engellemek için kullanması ahlaka ve Galatasaraylılığa uygun değil... Ticari savaşınızı ekonomi sayfalarında verin...
İyi bir Galatasaraylı için Galatasaray'ın başarısı kişisel hırsların ve çıkar kavgalarının üzerinde olmalı. Yanlış mıyım Fatih?